ABD’nin “terör ahlakı”
Amerika’nın “terör”e karşı başlattığı kampanya ve bu çerçevede oluşturmak istediği uluslararası ittifakın boyutları gittikçe daha fazla insanda kaygı uyandıracak bir retoriğe bürünüyor. Yeni bir düşman tanımı üzerine global ölçekte yeni bir güvenlik sistemi kurulacağını ilan eden ABD’nin kafası hâlâ çok karışık. Stratejik hesaplarına payanda işlevi görecek. Amerikan siyaset geleneğinde hiç de eksik olmayan ahlaki zaafiyeti açığa vuran yeni normlar inşa etme gayreti; 11 Eylülde yaşanan faciayı gölgede bırakacak gelişmelere kapı aralıyor. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 27, 2001
ABD ve aptallaş/tırma cesareti?
Önümüzdeki günler stratejik analizlere ihtiyaç duyulan gelişmelere gebe. Ancak, ne bütüncül perspektiften yoksun strateji uzmanlarının cılız çözümlemeleri ne de bizzat stratejinin önemli insanlık durumunun içine itildiği durumu görmemizi engellememeli. Tüm insanlığı aptal yerine koyan bir duruma dikkat çekmeyi daha anlamlı buluyorum. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 25, 2001
“Tarihin sonu”, Amerikan rüyasının sonu?
ABD’ye yapılan intihar saldırılarının görüntüleri tekrar tekrar televizyon ekranlarından gösterilirken bu sıralar okumakta olduğum, ünlü iletişimci McLuhan’la yapılmış bir röportajda (Encounter, Haziran, 1967) söyledikleri hayli açıklayıcı oldu. McLuhan’a göre; “televizyon olmasaydı Vietnam savaşı diye bir şey olmazdı. Radyo olmasaydı Rusya Hitler gibi bir düşman yaratamazdı.” Bu ayrımı, Ruslar’ın kulağa dayalı bir kültürden geldikleri, Amerikan/batılı kültürünün ise görselliğe dayandığı tesbiti üzerine yapar. Görsel (visual) kültürle işitsel olan (aural) arasındaki farkın siyaset biçimlerini hatta savaş yapma biçimlerini nasıl etkilediğine ilişkin çarpıcı açıklamalar yapıyor konuşmada. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 20, 2001
Global McCartizm
Amerika’ya karşı girişilen intihar eylemlerinin ardından ortaya konan tepkiler aslında Amerikan toplumunun bilinçaltının bir dışa vurumundan ibaret. ABD Başkanı Bush’tan cami kurşunlayan Amerikalıya kadar geniş kesimlerce paylaşılan öfke, daha da önemlisi öfkeye dönüşen bir ortak bilinçaltının dışavurumu ile karşı karşıyayız. Bu bilinçaltı öfkeli, yaralı, acılı kitlelerin tepkilerinden ibaret kalmayıp 21. yüzyılı şekillendirecek siyaset psikolojisine dönüştü. ABD’nin özellikle dış politikasında egemen olan Wilsoncu ilkeler çoktan unutulmuş gibi görünüyor. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 18, 2001
Naklen savaştan naklen teröre
Bundan tam 10 yıl önce dünya, televizyondan naklen savaşı seyretmenin keyfini yaşamıştı. Amerikan güçleri Irak’ı bombalarken CNN televizyonu bir ilki gerçekleştirmiş, savaşı naklen yayınlamıştı. Gecenin karanlığında patlayan bombaların kimin beyninde, hangi canlının bedeninde patladığı hiç düşünülmemişti bile. Koltuklarına gömülüp “pornografik savaş”ı tüm çıplaklığı ile seyredenlerin hayatına yeni renkler katılmış; medya sayesinde yeni hazlar edinmişlerdi. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 13, 2001