Paradigmaya kafa tutan simitçi
Her sabah köşede gelip geçeni umursamayan ama belli bir nezaket ölçüsünde izleyen duruşuyla tezgahının başında görürdüm. Kırık dökük küçük iskemlesine oturmuş tezgahta kalan simitleri düzeltir bulurdum hep. Gelip geçene satıcı gözüyle bakmaz, kendi halinde bir şeylerle oyalanır bulurdum hep.Tanıdık müşterilerinin gözünün içine bakarak “bu sabah da almıyor musunuz” baskısından kaçınmanın bir yolu olduğunu düşündüm. Selam verdiğinizde sessiz bir nezaketle alır ama hiçbir zaman tipik simitçi tavrını takınmazdı. “Buyurun, taze simit” türü bir tezgahtarlık yaptığını hatırlamıyorum. DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on September 16, 2008