Eski medya muhal ya yenisi?
Dinç Bilgin Sabah’ı bıraktığında “ceketini alıp çıkmış”tı. Fakat bu ceketi alıp çıkma sanki Demirel’in tekrar geri gelmek üzere şapkasını alıp çıkmasına benziyordu. Muhtemelen Bilgin gibi birçok medya patronu da benzer beklentilerle ceketini alıp çıkmıştı peşinde milyarlarca dolarlık borç, batık banka bırakarak. DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on January 31, 2012
İttihatçılıkla yüzleşmeden
Fransa’nın soykırım suçlarını inkar yasasına Ermenileri de eklemesine yönelik geliştirilen savunmacı tepkilerin toplamına bakıldığında muhteşem bir tutarsızlık ortaya çıkıyor. Bir yanda modernleşmenin, jakoben laikliğin anayurdu saydığımız, aydınlarımızın aklını başından alan medeniyetin beşiği Paris, diğer yanda artık bize ait değil dediğimiz düne ait bir şeyden dolayı aşağılanmanın dayanılmaz çelişkisi. Tıpkı Ermeni saldırılarının başladığı dönemde bunlara kol kanat geren tavrı karşısında “şeyhü’l-muharririn” Burhan Felek’in Fransa’ya karşı hayıflanışı gibi. “Sarayın istibdadına karşı İttihatçıları kollayan “özgürlükler yurdu” Fransa bize bunu mu yapacaktı?” mealinde Milliyet’teki yazısını dudaklarımda buruk bir tebessümle okuduğumu hatırlıyorum. DEVAMI>>>…
Posted under Siyaset
Yazanemreakif on January 26, 2012
Daha çok Murdoch, daha çok özgürlük!
Türkiye medyasında önemli bir değişim yaşandı. Görüntüye bakılacak olursa statükodan yana olan, vesayetçi sistemin sorgulanamayan ilişkilerinden beslenen sermayeye dayalı medya el değiştirmeye başladı. Merkez medya olarak tanımlanan yapının temel özelliği memlekette var olan statükoyu her ne pahasına olursa olsun desteklemesi, kendini devlet olarak gören yapıyla ekonomik, siyasal olarak özdeşleşmiş olması, buna karşılık toplumun değer yargılarına, taleplerine duyarsız olması, resmi ideolojiyi her ne pahasına olursa olsun sorgulamaktan uzak durması… Resmi ideolojinin karşısında gördüğü, ekonomik ve sınıfsal olarak seçkinlerin çıkarlarını tehdit ettiğini düşündüğü yükselen siyaset ve sermayeye karşı gerektiğinde darbecilerle işbirliği yapmaktan çekinmeyeceğini deşifre eden son büyük kırılma postmodern darbe sürecindeki rolü oldu. DEVAMI>>>…
Posted under Siyaset
Yazanemreakif on January 24, 2012
Yeni soğuk savaş: Sünni Amerika, Şii Rusya mı?
Soğuk savaş biteli çok oldu ama yeni bir dünya düzeni de kuramadı Amerika. Küresel aktör olmanın tadını çıkarmaya çalıştı gücünün son baharına gelmeden. Ne var ki, gücünün sonunu fark edecek güçte olduğu için kendi kontrolünde bir düzen arayışında. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on January 19, 2012
Sıfır sorundan İran’ı İsrailleştirmeye
Öncelikle şunu tespit etmemiz gerekiyor: İran ne İslamcıların ne de anti-emperyalizm adına destek verenlerin gözünde dokunulmazlığı olan kutsanmış bir ülke değildir. İran da tıpkı Türkiye gibi ulus-devlettir. Her ulus-devlet gibi İran da öncelikli olarak kendi çıkarlarını gözetir; resmi ideolojisine, dış politikası açısından sistem dışılığı ve kırmızıçizgilerine rağmen. Bölgedeki ülkeler gibi halkının Müslüman olması bir yana İran Ortadoğu’nun devlet geleneği olan üç büyük gücünden biri. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on January 17, 2012
“Müslümanların köylülüğü”ne dair
Müslümanların modern hayatta tezahür biçimlerini medeniyetsizlikle, köylülükle eş değer görenlerin garbzede aydın kibrinden bağımsız olmadığına değinmiştik. Sebep ne olursa olsun Müslüman olmaya özel anlam yükleyen insanların sanat, estetik gibi medeniyetin tezahürü olan alanlardaki nakisaları çokça eleştirilir. Bu eleştiri, söz konusu aydın tipinin kendini ait hissettiği Batı medeniyetinin estetik algısının bir yargısı olması hasebiyle her şeyden önce farklı bir estetik kriterinin yansıması. DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on January 12, 2012
“Müslümanlığın köylülüğü” meselesi
Türkiye’de “Müslümanlığın köylülüğü” meselesi çokça altı çizilen bir husustur. Genel görüntüye bakıldığında bu yargı yanlış da sayılmaz. Mesela dinle ilişkisi babaannesinin çocukluğunda elinden tutup götürdüğü türbe ziyaretinden ibaret “beyaz Türkler”, yeri geldiğinde neden ezanın musikiden uzak okunduğundan, din adamlarının kültür eksikliğinden ve de her köşede yükselen estetik yoksunu camilerden şikayet ederler. Haksız da sayılmazlar… DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on January 10, 2012
Filistin BDP’nin de ortak paydası
Siyasi gerginliğin zirvede olduğu, bunun siyasal parçalanmışlık görünümüne dönüştüğü bir ortamda ilginç bir ziyaret trafiği yaşandı. Parçalanan cesetler üzerinde yapılan polemiklerle, acımasız ithamlarla gerilen siyasal ortamda Filistinli bir liderin, hem de HAMAS gibi ideolojisi seküler partilerce dışlanan bir hareketi temsil eden İsmail Haniye’nin ziyaretinin kendisinden çok, bu ziyaretin temsil ettiği anlamı düşünmeye değer buluyorum. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on January 5, 2012
İdam mahkûmuyla sohbet
Kemal Tahir’i bugün yeniden hatırlamak düşünce hayatımız açısından neye karşılık geliyor? Bu soru, elbette bir dönem etkili olmuş her aydın, her sanatçı için sorulabilir. Dahası yaşamakta olan, eser veren düşünürlerden kaçının yarına kalacak sözleri vardır? Kaç romancı, kaç şair, kaç düşünür yarınlara aktarılacak, hatırlanacak bir cümle kurabilmektedir?. Yarınlara dair cümle kuramayan düşünür sayılabilir mi? Reklam parıltıları arasında ünlü olan, kitapları çok satan popüler olan “soft-thinker” türündeki yazarlardan söz etmiyorum. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on January 3, 2012