Sinan ve üç tarz-ı oryantalizm
‘Türk köyüne en az yüz yıldır bilgi girmiyor’ sözünü Turgut Cansever’den işittiğimde doğrusu bu sözün anlamını kavramakta zorlandığımı itiraf etmeliyim. Hocanın tarihe, topluma , bilgi ve kültüre dair hesabı verilmemiş söz etmeyeceğini bilmeme ve üstelik bu tezi destekleyecek bir kanaate sahip olmama rağmen bu kadar kesin çizgilere sahip bir resmi ortaya koyması şaşırtmıştı. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 28, 2013
Postmodern tasavvur tuzağı
Postmodern tartışmalar Türkiye’ye çok geç girdi. Modernizmle hesaplaşamamış, bunu aşamamış aydınlarımızın postmodernizmle tanışmaları da iğreti bir duruş sergiledi. Türk modernleşmesini kutsayan elitist okur-yazarların postmodern eleştirilerden hazzetmemesi gayet anlaşılır bir durumdu; aksi kendini inkar olurdu. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 26, 2013
Şiddete teslim olmak ya da temsiliyet
Sadece son birkaç gündür Ortadoğu’da olanlara dışarıdan bakan bir gözün bu coğrafyayı teslim alan şiddet karşısında ürpermemesi imkansız. Dışarıdan, yüzeysel bir okuma yapıldığında Müslümanların kan ve şiddet sarmalına teslim olduklarına hükmetmemek için hiçbir neden yok. Klasik oryantalist tezler yeniden üretiliyor sanki.
Peşaver’de bir kiliseye yapılan intihar saldırısında ibadet eden Hıristiyanlardan, aralarında çocuk ve kadınların da olduğu 78 kişi can verdi. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 24, 2013
Ya çoğunluk vakıfları!
Tuhaf bir tartışma düzlemindeyiz. Parçalı, bağlamından koparılmış, bütünlükten yoksun yaklaşımlar… Bu parçalı gerçekler bütünün anlaşılmasını engellediği gibi toplum vicdanını da teslim alıyor, belli bir bakışı adeta dayatıyor.
Cumhuriyeti kuran seçkinlerin kendi içinde bir bütünlüklü bakış açıları, dertleri vardı. Eski olan her şey geçersiz, hatta kötü idi; medeniyet anlayışında değişim gerekiyordu. Radikal biçimde bir toplumun medeniyet algısının ve değerlerinin değişebileceğine inanmışlardı. Toplumsal maliyetine aldırmadan her alanda batılılaşmaya adeta iman etmişlerdi. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 21, 2013
El-kaide gerçekten var mı?
Soru pek çok kimse için kışkırtıcı gelebilir. Ne var ki bu soru cümlesi sadece dikkat çekmek yahut bir ironi yapmak için de sorulmadı. Böylesi bir soru cümlesinden ne anlaşılması gerekiyorsa cevabı alınmak üzere sorulmuş bir soru.
El-kaide’yi dünya İslami hareketlerinin, İslamcılığın, hatta Müslümanların temsilcisi makamına oturtanlar ne kadar İslam’ın ve Müslümanların haysiyetini korumak kaygısında iseler malum yapı ve benzerleri de o kadar gerçek! DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 19, 2013
Medeniyet perspektifi yahut apolitik devrim
Arap Baharı’nın sebep ve sonuçlarını tartışmaktan çok, özellikle İslamcıların, neden yanıldıkları sorusu üzerinde düşünmelerinin daha ufuk açıcı, öğretici olacağını düşünüyorum. ‘Arap Baharı’ adlandırmasını gerektiren gelişmelerin gerekçeleri, meydanlara çıkan aktörlerin talepleri ve bunların yarım yüzyıllık mağduriyetlerine isyan etmiş olmaları bu sürecin sonucunu sağlıklı değerlendirmeyi engelledi, daha insaflı tabirle erteledi. Mısır’da Mursi karşıtı darbe ile zirveye çıkan hayal kırıklığı doğal olarak öfkeye neden oldu, yeni bir şiddet ve zulüm dalgası Mısır’ı sardı. Ancak burada askeri cuntanın kan dökme pahasına şiddet uygulaması kadar gerek İhvan’ın gerekse bölgedeki İslami hareketlerin süreci yanlış okumasıyla ortaya çıkan aldatılmışlık duygusunun öfke patlamasında etkili olduğunu belirtmeli. DEVAMI>>>…
Posted under Siyaset
Yazanemreakif on September 17, 2013
Ahmaklık ‘mutluluktur’
Dünyanın en mutlu insanları ahmaklardır. Ahmakların mutluluğu acıdan yoksundur; ruhun ızdıraplarıyla denenmemiş bir mutluluktur. Bu nedenle zıddıyla kaim olmayan bir saadet içindedirler; ahmaklara özgü saadetleri anlamdan yoksun bir görüntüdür.
Ahmaklık, hayatın anlamını idrak edememe, kendi varlığının bilincine erememe hali…
Ahmağın saadeti özenilesi bir mutluluk hali değildir. Çünkü ahmaklık idrakin sarhoşluk halidir. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 14, 2013
‘Hangi Alevilik’ mi?
Her tür toplumsal kargaşayı dış mihraklara bağlamaya hazır bir algı tarzına yatkınız. Muhtemelen bu algının haklılık payının da yüksek olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Ancak istismar edilmeye müsait sorunları kendi içimizde çözemediğimiz sürece gerektiğinde başkaları bu sorunlara el atar. DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on September 12, 2013
Keşmir böyle konser görmedi!
İslam dünyasında hemen her köşede irili ufaklı çatışma haberleri eksik olmaz. Bunların bir kısmı mevcut rejimlerle sorunlu muhalif hareketler olduğu gibi önemli kısmı işgal yönetimlerine ve uygulamalarına karşı verilen mücadelelerden kaynaklanır. Sorunun temelinde ne olduğu unutulduğu için Müslümanlar, özellikle azınlık durumunda olanlar, sürekli terör, şiddet ve huzursuzluk kaynağı olarak medyada yer alırlar. Batı’da yükselen İslamofobinin küresel ölçekteki daha eski versiyonudur bu algı. Müslüman azınlıkların yönetimleri altında bulundukları gayrimüslimlere karşı mücadeleleri en liberal kesimde bile eleştiri konusudur: Müslümanlar azınlık olarak yaşamayı öğrenmeleri gerekir… Bu telkin, bir realitenin tespiti gibi görünse de, temel sorunu görünmez kılan ve işgali, gaspı meşrulaştıran bir işlev görebilir. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 10, 2013
Teolog mu, alim mi?
İlahiyat fakültelerinde felsefe derslerinin seçmeli olmasına dair YÖK ün aldığı kararlar yeni bir tartışma başlattı. Haklı olarak bazı yazarlar felsefenin müfredattan çıkarılmasına tepki gösterdiler. İtirazlar önemli ölçüde felsefe bilmeyen, felsefe tarihinden habersiz ilahiyatçının ne kadar eksik yetişeceği, dini anlama, yorumlama konusundaki bu eksikliğin ne büyük zararlara yol açacağına dairdi. İslam felsefe tarihi ile birlikte felsefe ve felsefe tarihini bilmeden, felsefe formatı olmadan ilmi eleştiri, farklı bakış açılarını kavrama ve insanlığı düşünce macerasını kavramanın mümkün olamayacağı bu teze destek niteliğinde argümanlardı. Muhtemelen birkaç polemik yazısından sonra bu konu kapanıp gidecek. DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on September 7, 2013