Riyad’da bir Marvel filmi

Bazı resimler temsil ettiği sanılan nesneleri resmetmezler. Bunu anlamak için resmin altına ne olmadığını yazmak gerekebilir. Tıpkı sürrealist ressam Rene Magritte resminde olduğu gibi, “bu bir pipo değildir” demek zorunda kalabilirsiniz. Foucault gibi düşünürler de bunun neden bir pipo olmadığına dair kitap yazmak zorunda kalabilirler. Oysa söz konusu ressamın tablosunda bir pipo resmi vardır ama mevzubahis etmemize neden olan resmin altına iliştirdiği yazıdır: Bu bir pipo değildir.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on May 23, 2017

Haberiyat’a başlarken…

Üzerinde bulunduğumuz coğrafya tarihinin en kırılgan dönemlerinden birini yaşıyor. Bu kırılganlık askeri, siyasi bağlamla sınırlı olmayan bir altüst oluşa işaret ediyor. Kadim zamanlardan beri karşılaştığı derin krizlere göğüs germeyi, çıkış bulmayı kendine özgü derin tecrübesiyle çözebilmiş bir coğrafyadan söz ediyoruz.

Ne var ki bugün karşı karşıya olduğumuz kriz çok daha derinde; kendine olan güven bunalımından, kendi değerlerinden, hakikat ölçüsünden kuşkuya düştüğü bir bunalım yaşıyor. Bu nedenle kadim zamanlardan beri tevarüs ettiği birikimiyle daha az sancılı atlatabileceği kırılma varoluşsal bir bunalıma dönüşmektedir. DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on May 10, 2017

Tags:

Hindistan’ın dökülen makyajı: Keşmir

Müslümanların taraf olduğu kriz alanlarında sorunların çözümü için bazen eldeki imkânların yeterince kullanılmadığı, bu nedenle de bir yalnızlaşmanın yaşandığı gerçek. Toprakları işgal edilen, temel insani hakları elinden alınan Müslüman azınlıkların taleplerinin çözümsüzlüğe kurban edilmesi bizzat şiddetin kaynağı olmaktadır.

Askeri ve siyasi olarak devlet gücü karşısında ezilen, terörize edilen, ötekileştirilen Müslümanlara ‘azınlık olarak yaşamasını öğrenmeleri’ tavsiyesi de hayli konformist bir yaklaşım. Oysa fiili durum ne olursa olsun Müslüman azınlıkların genelde temel sorunu insani ve İslami taleplerinin karşılanmaması sebebiyle (çoğunlukla) bir zamanlar hakim oldukları topraklarda ikinci sınıf insan muamelesi görmeleridir. Yaşanan isyan duygusunun temel kaynağı da budur. Çaresizliğin bu noktaya geldiği durumlarda da yer yer fiili direniş hareketleri devreye girebilmekte. Hatta kimin kim adına savaştığının bile belli olmadığı ortamlarda en büyük zararı yine Müslüman azınlıklar görebilmektedir. Üstelik bölgesel hesaplar, rakip devletler arası çekişmeler bu silahlı çatışmaları manipüle edebilmektedir.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on May 2, 2017

Tags:

Kapitalizmin iğvasına kapılmak

Türkiye’de İslami düşünce ve hassasiyet sahibi aydınların Batı’yla yüzleşme maceralarının yaşadığımız siyasal, toplumsal ve askeri tarihsel süreçten etkilenmemesi imkansızdı. Klasik İslamcılık düşüncesinin ilk dönemler Batı’nın sömürgeci tasallutu karşısında alelacele kurtuluş yolları ararken içine düştüğü durum da bu etkileşimlerin bileşkesidir. Müslümanların muhatap oldukları mağduriyetten kurtulmalarına çare arayan acilci çözümler koleksiyonuydu. Bugün pek çoğunu aştığımızı düşündüğümüz fikri ve felsefi yanılgıların hangi toplumsal şartların ürünü olduğunu daha iyi anlayabiliyoruz. Teknik, ilerleme, bilim, tarihi tekamül, demokrasi, meşveret gibi kavramların felsefi temelleri çözüldükçe temel sorunlar daha bir ortaya çıkıyor.

DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on April 27, 2017

Tags: ,

Kaybedilen mekânlar

Bu ülkede Müslümanca hassasiyetleri olan aydınların ve sanatçıların beslendiği kaynaklarla yetişme şartları yeterince ortaya konmuş değil. Oysa bugünü anlamak biraz da içinden geçtiğimiz mecraları anlamaktan geçer. Aydınların yetiştiği sosyal çevre şartlarına dair sosyolojik analizler bir yana küçük insan hikâyeleri, mekânlar daha çok açıklayıcı olabiliyor. Edebiyat da tam bu noktada devreye giriyor zaten. Hatırlatmayı silikleştiren hız dünyasına karşı hafızayı diri tutan ayrıntılar, zaman ve mekân örgüsü…
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on April 25, 2017

Tags: ,

Ne söylediği önemli

Medyada her zaman dikkat çeken ancak ne üslubu ne de müktesebatı bakımından ciddiye alınmayan isimler her daim olmuştur. Sözlerinden, iddialarından çok dil ve üsluplarıyla gündeme gelirler.. Bu kişilerin daha çok ne söylediğine değil, nasıl söylediğine yoğunlaşır insanlar. Zaten bu tiplerin yapmak istedikleri de budur. Meselenin özünü kaçıranlar üsluba takılırlar. Kendi fikirleri yoktur. Birileri adına konuşurlar. Patavatsızlık ve terbiye sınırlarını aşmaları da bunlara suflörlük yapanları gizlemek içindir aslında. Geniş kitleler şekil şartlarına odaklanmışken belli yerlere mesaj verilmiştir. Aşırı iddiaların arasına gizlenmiş ana metni bulmak bazen zor olabilir.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on April 22, 2017

Tags: ,

Doğudan yükselen nefret modeli

Batılıların sömürgecilik deneyimi onlara güç ve iktidarın elde edilmesi ve sürdürülebilmesinin incelikli yöntemlerini de öğretti. Mesela İngilizler nüfuslarının kat kat fazlası toplulukları sömürgeleştirmeleri ve bunu hala dolaylı yollardan sürdürebilmelerini geliştirdikleri iç siyasete borçlular. İngiliz siyasi aklı en olumuz ortamda bile alacaklı olmalarını, güçle elde edemeyeceklerini masa başında kazanmalarını sağladı. Farklılıkları olmakla beraber Avrupalıların hemen hepsinde böylesi bir siyaset refleksi gelişti.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on April 20, 2017

Tags: , ,

Bir ‘dil’in açtığı hasar

Referandum sonuçları üzerinde tarafların derin düşünmeleri gerekiyor. Sayısal üstünlük her zaman siyasal kazanç anlamına gelmeyebilir.

Alınan sonuç, oyunun kurallarına uygun, kazananı belli olsa da siyaset farklı dinamiklerle işliyor. Ancak bundan sonraki aşamada siyasetten çok bu ülkenin sosyolojisi devreye girecek sosyolojiyi yok sayarak siyaset yapılamaz.

Alınan sonuçlara bakıldığında net olan şu gerçek: Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimindeki aldığı oya yakın bir sonucu tek başına almış olmasıdır. Bu durum AKP açısından dikkate alınması gereken başlı başına bir gösterge.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on April 18, 2017

Tags: ,

Politik tiyatro

12 Eylül sonrası yapılan ilk serbest referandum 1987’de gerçekleşen anayasada yer alan geçici maddenin yani ‘siyasi yasakların kaldırılması’ içindi. Daha önceki referandumların ihtilal ortamında ve hangi şartlarda yapıldığını belirtmeye gerek yok.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on April 15, 2017

Tags: ,

ABD’nin müdahale kapasitesi

Suriye’yi vuran Amerika şimdi de Kuzey Kore’yi hizaya getirmeye çalışıyor.

Amerika’nın askeri gücü göz önüne alındığında tek tek tehdit edemeyeceği ülke yok gibi. Bu gücünü kullanarak pek çok ülkeyi dize getirebilir.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on April 13, 2017

Tags: , ,