Mısır’da Nobel ödüllü darbecilerin liberal, demokrat mesajlarıyla yaldızlanmış operasyon sonucu Müslüman KardeÅŸler’in desteklediÄŸi Mursi’nin askeri darbeyle devrilmesinin etkileri sanılandan büyük olacak. Mısır’da bu ana kadar kendilerine karşı yapılan silahlı saldırı ve provakasyonlara, seçimle geldikleri iktidarın silah zoruyla gasp edilmiÅŸ olmasına, ülkedeki en büyük örgütlü toplumsal güç olmalarına, liderlerinin uyduruk gerekçelerle tutuklanmasına raÄŸmen Ä°hvan kitlesinin vakur duruÅŸunun bir anlamı olmalı… Ä°hvan çizgisini, mücadele yöntemini, siyasal tutumlarını ister destekleyin ister temelden karşı olun, kabul etmek zorundayız ki, onlar Mısır’ın gerçek sahibi olma bilinciyle hareket ettiler ÅŸu ana kadar. Ancak haksızlığa uÄŸramış kitlelerin tepkileri sokaÄŸa çıkmışsa her zaman kontrol edilemez. Mısır’ı kanlı bir kaosa çekecek provokatörler kadar kontrol dışı grupları, tetikçilerin de her an devreye girme ihtimali durumunda ülkenin ‘CezayirleÅŸmesi’nin sorumluluÄŸunu kim alabilir? …

Darbe karşısında Tahrir üzerinden Ankara’ya sopa gösteren ulusalcı, liberal aydınların tutumu Türkiye’de sivillerin askeri darbeye teÅŸvik ve tahrik ettiÄŸi tezini yeniden hatırlattı. ‘Neocon’larla sırdaÅŸlık etmekle övünen liberal yazarın Tahrir darbesinden Türkiye’ye darbe göndermesi yapması, ulusalcıların açıktan, kimi demokrat görünümlü seküler çevrelerin dolaylı darbe davetiyeleri yapıyor olmaları aslında Türkiye için de bir turnusol kağıdı iÅŸlevi gördü. GeçmiÅŸte askerlerden çok sivillerin darbe çığırtkanlığı yaptığı siyasi ahlak malul özgürlükçü aydınlanmacı aydınların ülkesi olduÄŸumuzu bu vesile ile hatırladık.

Pratikte hem Müslüman KardeÅŸler’in kimi hataları hem de asker, medya, sermaye (zaten ordu Mısır ekonomisi demektir aynı zamanda) iÅŸbirliÄŸi ile bir yıl içinde iktidarda muktedir olma fırsatı verilmeyen Mursi’ye karşı Nobel ödüllü liberal cunta sözcülerinin batıya vitrinlendiÄŸi, ÅŸirinleÅŸtirildiÄŸi bu darbenin beslendiÄŸi süreç olan Arap Baharı anlaşılmadan çözümlenemez.

‘Arap Baharı’na güzelleme yapan liberal, laik, batıcı ve de Ä°slamcılara karşı bir hatırlatma yapmakta yarar var. Arap baharında kitleleri meydanlara çıkartan talepler ne kadar gerçek idiyse Arap Baharı da o kadar apolitik bir devrimdi. ‘Mübarek gitsin’ sloganından baÅŸka ortak siyasal hedefleri olamayan devrimin apolitik karakteri kısa sürede güç dengeleri içinde bir mücadeleye dönüşmesi kaçınılmazdı.

Müesses nizamın, ne istediÄŸi net olamayan farklı grupların kontrol edemediÄŸi kitleler karşısında ülkenin kaosa itilmesi riskine karşı hiç de hoÅŸlanmadığı Ä°hvan’la zorunlu iÅŸbirliÄŸi yapması; Ä°hvan’ın da ilk fırsatta sunulan iktidar rüşvetine hayır diyememesi Arap Baharı’nın kumaşını ele veriyordu. Daha da kötüsü Mübarek döneminden kalma ya baÅŸta ordu olmak üzere kurumsal yapıların deÄŸiÅŸmeden devlet içindeki gerçek iktidarını sürdürüyor olmasına aldırmadan gerçekten devrim yaptığını düşünmeye baÅŸlaması felaketin baÅŸlıca nedenidir.

Şu anda yaşanmakta olan apolitik karşı devrimdir.

Kitleler Mübarek’e neden karşı çıkmışlarsa benzer gerekçelerle Tahrir’de yeniden toplanma durumunda kalmıştır. Mursi’ye, ekonomik sorunları çözecek zaman ve fırsat tanımak bir yana adeta koltuÄŸunda kukla olmaya zorlayan kuÅŸatmaya maruz kaldığı bir yıl içinde büyük kitlelerin iÅŸsizlik, fakirlik gibi sorunları çözemediÄŸi gibi tepede yaÅŸanan didiÅŸme gelecek umudunu da tüketmeye baÅŸladı.

Apolitik karşı devrim, Mısır’ın liberal etiketli küresel sisteme entegre çabasıdır. Bu projenin askeri baskı olmadan kalıcı olacağı çok şüphelidir.

Apolitik karşı devrim eÄŸer Baradey gibi isimleri öne çıkararak neoliberal politikaları gerçekleÅŸtirecekse bu tür ekonomi-politik programlar ancak olaÄŸanüstü durumlarda gerçekleÅŸebilir. Mursi’nin temsil ettiÄŸi örgütlü-yaygın toplumsal tabanı karşısına alacak siyasi projenin hele özgürlükler baÄŸlamında ne kadar hayata geçirebileceÄŸi çok şüphelidir.

Müslüman KardeÅŸleri ‘Ä°slamcı Siyaset’ten muhafazakar-liberal düzeye çekme planı ÅŸimdilik yürümedi, yahut yeterince olgunlaÅŸmadı. Ancak uzun vadede Mısır’ın geleceÄŸinde söz söyleyecek olan yine Ä°slami hareketler olacaktır. Siyaseten dışlanma, yasaklanma karşısında yeniden hayata dönmek, onları özür dilemeci bir dille iddialarında taviz vermeye icbar ederek, iddialarından vazgeçtikleri oranda sistemde yer açılması tehdit/teklif seçenekli bir yolla siteme entegre edilmesi fikri tanıdık geliyor mu?

Ýlgili YazýlarSiyaset