İsrail hükümetiyle ilişkilileri hayli sorunlu görünen Obama, yönetimi bırakmaya sayılı günler kala önemli bir anlaşma yaptı. Amerikan tarihinin tekelde yapılmış en yüksek askeri yardım anlaşmasını imzalayarak yeni bir sayfa açılmış oldu. İmzalanan yardım anlaşmasına göre; on yıl içinde 38 milyar dolarlık askeri yardım yapılacak üstelik bunun bir kısmı füze savunma sistemi için kullanılacak.

Ä°srail’in Amerika için hem iç politik dengeler hem uluslararası düzlemde nasıl bir yere sahip olduÄŸunu sıralamaya gerek yok. ‘Artık yakamdan düş’ dercesine tavır takındığı dönemde bile Ä°srail’in güvenliÄŸi ABD için tartışma kabul etmeyecek ÅŸekilde önceliÄŸini, stratejik önemini korudu.

Ancak imzalanan bu son askeri yardımın içeriÄŸi ve hacmine bakıldığında bunun salt ‘Ä°srail’in güvenliÄŸi’ meselesi olmadığı anlaşılır. Ãœstelik bölge devletlerinin askeri ve siyasi olarak en zayıf durumda oldukları göz önüne alındığında durum daha manidar.

Hatta Suriye gibi en önemli düşmanının ülke bütünlüğünü tartışmalı hale getiren iç savaşta olduğu bir ortamda bunca stratejik ve sofistike silah yardımının başka bir açıklaması olsa gerek.

Yahudi iÅŸgalcilerin ‘yerleÅŸimci’ adıyla Filistin topraklarında ÅŸehirler kurmayı sürdürdüğü, Filistinlilerin her geçen gün daha çok hayattan bezdirildiÄŸi, siyasi ve askeri anlamda iradelerinin kalmadığı bir ortamda bu füze sisteminin kime karşı kullanılacağı önemli bir soru. Bıçaktan baÅŸka saldırı aleti olmayan Batı Åžeria’daki Filistinlilerden korunmak için olmasa gerek. Halihazırda OrtadoÄŸu’nun en geliÅŸmiÅŸ askeri kapasitesine sahip Ä°srail’i tehdit edecek bir güç de ortada yokken.

Siyasi olarak baÅŸta Suud olmak üzere, post Arap Baharı döneminde bölge ülkelerinin OrtadoÄŸu’daki pozisyonlarının Siyonist iÅŸgalcilerle paralel düştüğünü resmen açıklamaktan çekinmedikleri bir dönemdeyiz. Türkiye, ABD baÅŸkanlık seçimi sonrası Atlantik ötesi iliÅŸkilerini Ä°srail üzerinden düzeltmeyi umduÄŸu, Mısır’ın iyice Ä°srail eksenine oturduÄŸu bir dönemde, yapılması düşünülen bu askeri yardımın sadece siyonist entitenin güvenliÄŸi meselesi ile açıklanması zor.

Bu durumda Obama’yı da aÅŸan Amerikan müesses nizamı adına uzun vadeli atılmış bir adımdan söz edilmesi gerekiyor.

Ä°srail’in tüm itirazlarına raÄŸmen Ä°ran’la yapılan nükleer anlaÅŸmanın karşılığı olarak bir tür sus payı olduÄŸunu düşünmek fazla abartılı yaklaşım gibi görünüyor. Ä°ran’ın sisteme dönüşünü saÄŸlayan anlaÅŸma Ä°srail’in nükleer tehdit gerekçesi ile itirazına neden olmuÅŸtu. Oysa daha yeni ortaya çıkan sızıntılara göre Ä°srail’in elinde sanılanın iki katı nükleer silah olduÄŸu bizzat Amerikalılarca itiraf edildi. Ä°ki yüz kadar nükleer bombaya sahip Ä°srail’i bölgede tehdit edecek bir askeri güç ÅŸimdilik görünmüyor.

Muhtemelen gittikçe kaotik yapı arz eden yeni OrtadoÄŸu dengelerinin oluÅŸumunda Ä°srail daha belirleyici rol alacaktır. Böylece daha önce Ä°srail tehdit algısı üzerine kurulu bölgedeki hem iç siyasal hem devletlerarası dengelerin yeniden ÅŸekilleneceÄŸinin iÅŸareti olarak okunabilir. Artık iÅŸaretleri beliren, adı konmuÅŸ Ä°srail eksenli bölgesel ittifaklar ile yeni OrtadoÄŸu’nun ÅŸekilleneceÄŸini ileri sürmek abartılı bir tahmin sayılmaz. Ãœstelik bölgede ortaya çıkan yeni azınlık oluÅŸumları da varlıklarını böylesi bir destekle garantileme arayışına giriÅŸeceklerdir. Parçalanan mevcut ulus devletlerin (Irak, Suriye) boÅŸluÄŸunu kimin, hangi bölgesel ve bölge dışı emperyal gücün desteÄŸi ile doldurmak isteyeceÄŸini tahmin etmek zor deÄŸil.

DiÄŸer tarafta tüm varsayımlar gerçekleÅŸmese bile artan Ä°srail askeri gücüne karşı petrol zengini ülkelerin sözümona siyonist tehdide karşı girecekleri silahlanma yarışı küresel kapitalizm-ulus devlet iliÅŸkisinin kaçınılmaz sonucudur. Bu silahların hiç bir zaman Ä°srail’e karşı ya da Filistin’in kurtuluÅŸu için kullanılmayacağını, bu zamana kadar da kullanılmadığını hatırlatmakta yarar var.

Ýlgili YazýlarDünya, Düşünce