Büyük yürüyüş
Hac Arafat’la baÅŸlar.
Hac Arafat’tır.
Arafat durmaktır, duruÅŸtur. Önce duruÅŸ gerek Hac için. Arafat’ta, her gün yepyeni hatalara doÄŸan AdemoÄŸlunun yeryüzü serüveninin muhasebesini hatırlayıştır. MahÅŸeri yaÅŸamaktır.
Hesaba çekilmeden kendini hesaba çekmenin duruşu.
Ve değişmez bir hakikati yani yaratısı karşısında konumunu yani bir adem oluşunu hatırlaması… Kibre, benliğini ilahlaştırmaya, güç ve serveti ne olursa olsun mutlak iktidar arayışına bir adem yani beşer oluşunun tescili.
Tüm bunları bilgisine erme, idrak etme, arif olma mekanı.
Güneş mercan renkli gözlerini kırpıp son ışıklarını dökerken ayakta veda hutbesini dinlemektir. Mahşerden önce dünya sürgünün işaret taşlarının bilgisine ermek, idrak sahibi olmak.
Anın anlamını ve anı yaşamayı idrak…
Müzdelife vakfesi.
Artık bir ademoÄŸlu olmanın bilinciyle hayata dönmek. Arafat’ta mutlak sonun idrakiyle fanilik yurduna yani adem oluÅŸumuzun idrakine dönüş.
Haccı bütünleyen iki eylem: duruÅŸ ve yürüyüş…DuruÅŸ/lardan yürüyüşe geçebilir ademoÄŸlu artık.
Mina’da yeryüzü sürgününün sınavını kazanmaya doÄŸru yürüyecektir. Åžafak vakti akın akın sürgününü cennete çevirecek en büyük eyleme hazırlanmaktadır. Yürümektedir ÅŸeytanların tagutların üstüne.. İçindeki ve dışındaki ÅŸeytana karşı bir devrim yürüyüşüdür bu.
Şafağın aydınlığında dağ taş demeden büyük bir aşkla ademoğlu olmanın bilincini kuşanarak şeyataniliğin üstüne üstüne yürümektedir.
Şeytanın iğvasına karşı, her tür sapmalara karşı şeytani sistemlere karşı yürüyüş…
Dağların yüklenmekten korktuğu dağ gibi emaneti sırtlanmış olarak yeryüzü sınavı başlamıştır. Putları yıkmak öncelikli misyonu olduğunun idrakindedir.
Ve bir taÅŸ da sen at.
Taş at ki seni çepeçevre kuşatan şeytan onun işbirlikçilerinden, seni asli yurdundan süren iğvalardan kurtul…Büyük küçük şeytanlara karşı yürüyüş sürmektedir.
Yepyeni hatalara doğmamak için yolunun üstündeki ayartıcıları temizlemektedir bir bir.
Ve Tavaf ve Sa’y.
İki duruştan sonra iki farklı yürüyüş.
Mina’da ilk büyük eylemi gerçekleÅŸtirdi; putları taÅŸlayarak adem olmanın önündeki engellere karşı cihad içinde olacağını gösterdi.
Artık Tavaf’a ve Sa’y’a baÅŸlayabilir.
Zamanı kurarken mekanı inşa etmek.
Her ÅŸey o tanınmış zaman içinde ve sunulan mekan ölçeÄŸinde. …aslına rücu edeceÄŸi zamanı kollamak üzere icra ediliyor,
Tavaft’a biatını yeniler, ahdini tuttuÄŸunu gösterir, Sa’y’da ise fanilik yurdunda bitimsiz gibi görünen o hayata dair koÅŸudadır.
İbrahim gibi inşa ederken çağrısını yapar. Çağrısı için inşa eder aslında..
Kurbanla Ä°smail’in hakikat karşısında teslimiyetini yeniden anar.
Kurtuluşun teslimiyetten geçtiğini idraktir kurban.
Şeytana taş atmak yetmiyor, teslim olmanın özgürlüğünü yaşaması gerekecektir, yeryüzünün yepyeni hatalar denizinde kaybolmaması için..
Tüm dünyeviliklerden sıyrıldığı ihramdan çıkıp yeryüzüne dönebilir, bahşedilmiş bir hayatı sürdürmeyi deneyebilir artık.
Hayat ve ötesinin, varoluşunun tüm yol haritası elindedir artık. Yol çetin ve tehlikeli olsa da yürümek zorundadır. Yepyeni hatalara düşse de hatanın ne olduğunu bilmektedir.
***
Müzdelife’den Mina’ya seher vaktinin berrak aydınlığını henüz saçmaya baÅŸladığı bir vakitte yürüyüş muhteÅŸemdi… Yüzbinlerin daÄŸ taÅŸ demeden sürdürdüğü büyük yürüyüş… Sınanmanın ilk sınavını vermek üzere, ÅŸeytanı taÅŸlamak üzere yürüyüş…
Sert ve haÅŸin coÄŸrafyanın arasındaki Cemerat’a doÄŸru adeta ÅŸeytani olan her ÅŸeyin üstüne üstüne yürümek.
Ne yazık ki bu muhteşem yürüyüş artık büyük ölçüde tünellerden geçerek yapılıyor; çepeçevre kuşatan çevreyi yaşamadan sembolik taşlamayı yapıyoruz. Fizik şartların zorlaması ile payımıza düşen bu kadarmış.
Ýlgili YazýlarDüşünce
Editör emreakif on September 21, 2016