











Bilinçli bir algı yönetimiyle din/c/i söylem retoriği IŞİD’in eline tutuşturuldu. İslam ve siyaset ilişkisi, radikal ‘dincilik’, siyasal İslamcılık üzerinden Müslümanlık’la ilişkili her şeyi medyada boy gösteren kelle kesme metaforuna yüklendi. IŞİD’e yüklenen din anlayışı daha doğrusu din ile ilintili imaj çalışması sadece yüzü maskeli infazcıların ya da dağınık saç ve sakallı, düzgün İngilizcesi olan militanlara yapışık kalmaktan ibaret değil. DEVAMI>>>…
Posted under Dünya, Düşünce, Siyaset
Yazanemreakif on October 9, 2014
Dün IŞİD-PYD savaşı sırasında çekilen bir fotoğraf hayli anlamlıydı: Cephede kumlar üstünde namaz kılan bir Kürt savaşçı… Muhtemelen Kobani savunması sırasında miğferini yana koymuş, alnını kumlara dayamış, secde halinde bir genç… Namazın, teslimiyetin, inanmışlığın, huzurda olmanın huzurunu yansıtan bir fotoğraf… DEVAMI>>>…
Posted under Dünya, Düşünce, Siyaset
Yazanemreakif on October 4, 2014
Türkiye’nin de içinde bulunduğu küresel sermaye sisteminin doğasını, işleyişini, yeni bir gözle okumadan hem bölgede hem de memlekette olanları kavramak, en azından bir kısmını açıklamak zor. Aksi takdirde özellikle sol literatürün 19. yüzyıl Marksist terminolojiden mülhem okumaları gerekli ama eksik kalacaktır. Marks’ın kapitalizmin anlaşılması için yaptığı çözümlemeler, yöntem olarak önemini koruyor olsa da yeni bir durumla karşı karşıya olduğumuz da kesin. Kapitalizmin geldiği evreyi salt emek-sermaye- sömürü üçgeninde okumanın da yetersiz kalacağı aşikar. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 30, 2014
Ortadoğu’da devletlerin itibarı IŞİD karşıtı koalisyondaki ağırlıklarına bağlı. ‘Sam Amca’nın bombalarıyla tahrip edilen bölgenin dokusu yeni bombalarla onarılmaya çalışılıyor. Ne kadar çok bomba ile koalisyona katılırsanız küresel itibarınız o derece artıyor!
ABD’nin reel gücünden çok medyatik etkisi ve nüfuz alanları bölge siyasetçilerinin geleceğini belirleme gücünü elinde tutuyor hala. Savaş koalisyonuna katılmak ya da katılmamak, siyasilerin şeytanlaştırılmasını yahut ‘terör karşıtı’ stratejik müttefik olmalarını belirliyor. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 25, 2014
Irak ve Suriye’deki gelişmelerden sonra bölgedeki haritalar değişir mi bunu kestirmek zor. Ama kesin olan bir şey yüzyıllık denklemin artık daha uzun süre devam edemeyeceğidir. Bundan sonrası için sorun yeni denklemi kimin ve kimlerin kuracağıdır. I. Dünya Savaşı’nın sonrasında bir imparatorluğun yıkılması pahasına kurulan sömürgeci statükonun yeniden kurulmasının bedelinin ne olacağı sorusuna kafa yormakta yarar var. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 23, 2014
Ve nihayet dünyaya özgürlük, kardeşlik, eşitlik getiren devrimin çocukları; Ortadoğu’yu karanlığa, vahşete boğmaya hazırlanan İslamcı güçlere karşı harekete geçti! Fransa IŞİD’e karşı ilk hava hareketini gerçekleştirdi. Yani bölgemiz kendisini ortaçağ karanlığına yuvarlanma tehlikesine karşı artık daha güvende hissedebilir! Medyada IŞİD vesilesiyle kullanılan haber dili bilinçaltına o kadar yerleşti ki Amerikan bombalarından önce Fransız Devrimi’nin tomurcuklarını görmenin daha iyi geleceğine ikna olmaya başladık bile. Ne de olsa Aydınlanmanın çocukları, dünyayı uygarlıkla tanıştıran kurucu bir ulus tekrar insanlık adına misyon üstlenmiş görünüyor. DEVAMI>>>…
Posted under Dünya, Düşünce, Siyaset
Yazanemreakif on September 20, 2014
Fransız Devrimi’nden sonra Napolyon için en önemli sorulardan biri Yahudilerin normal vatandaş olup olmadıklarıydı. Tüm yurttaşların eşitliği, kardeşliği ilkesini slogan edinen devrimden sonra Yahudilerin de eşit vatandaş olarak kabul edilmesinden daha tabii ne olabilir diye düşünülebilir. Oysa Napolyon için asıl soru, Yahudileri kendilerine eşit Fransız yurttaşı olarak kabul edip etmeyecekleridir. Bunun için Yahudilerin ya asimile edilmeleri yahut da sisteme dahil edilerek kendilerini Fransız gibi hissetmelerini sağlayacak reformlara gidilmesi gerekiyordu. Nitekim Yahudilerin gettolarda yaşamalarını zorunlu kılan uygulamaları kaldırarak önemli adımlar atılacaktır. DEVAMI>>>…
Posted under Dünya, Düşünce, Siyaset
Yazanemreakif on September 16, 2014
Her kavramın popülerleştiği oranda içeriği kayboluyor. Muhtevası anlam yüklü olan her şey buharlaşıyor. Bölgemizde yaşadıklarımız içeriği boşaltılmış değerler, ilişkiler ve çıkarlar üzerinden değerlendiriliyor. Her gelişmenin dar stratejik sonuçlarını, amaçlarını gözeterek okuyor; buna karşı strateji üretmeye çalışıyor zihinlerimiz. Oysa stratejiyi etkileyen, belirleyen değer, tecrübe yok farz edildiğinde Makyavelist ahlaksızlığa düşmemek ne mümkün. DEVAMI>>>…
Posted under Dünya, Düşünce, Siyaset
Yazanemreakif on September 13, 2014
Din nedir, kutsal nedir? Kutsal olan her şey dinî midir? Din ile kurduğu münasebeti vicdani bir meseleye indirgeyen, kutsal olanla sınırlayan bir Müslüman müslümanca davranmış olabilir mi? Bu tür sorulara kafa yoramayacak kadar meşgul, bu tür meseleleri dert edinmeyecek kadar da kafa konforu yerinde pek çok insanın. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 4, 2014
İletişim teknolojisinin bu kadar geliştiği bir çağda özel mahremiyetin, devlet sırrının, askeri istihbaratın tümüyle gizli kalamayacağını kestirebiliyoruz. İstihbarat faaliyetlerinin sofistike yöntem ve ileri teknolojiler sayesinde artık birey olarak da insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar denetim altındayız. ‘Özgürlüğümüz’ denetlenebilme kapasitemize bağlı! Devlet ne kadar sofistike istihbarat yöntemleri geliştirebildiyse o kadar özgür hissetmemize izin veriyor. Geleneksel devlet mekanizması bu denetimi ilkel yöntemlerle uyguladığı için daha hissedilir, daha baskıcı, kaba bir şiddet içeren yöntemlerle denetimini kuruyor. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 2, 2014