











Mektuplaşmanın unutulduğu bir devirdeyiz. Oysa mektuplar en azından yazılı kültürün bir ürünü olarak insanlığın işaret taşları, hafızası olarak hala yerli yerinde duruyor.
Düşünce, sanat, edebiyat , siyaset dünyasının mahrem avlusuna girmektir mektuplara ulaşmak. Edebiyatçıların, düşünürlerin mektupları özel alanda düşüncelerinin, sanat ürünlerinin yaslandığı özel alanı görmeyi, daha yakından tanınmasını sağlar. Özellikle edebiyatçıların mektupları her zaman işaret taşı olarak bir köşede durur. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on July 19, 2014
Türkiye’de yaşayan herkesin hoşuna gitse de gitmese de son on yılda hayatlarımız değişti; en azından ekonomik göstergeler açısından ve yaşadığımız şehir/çevre, tüketim alışkanlıklarımız, vatandaş-devlet ilişkisi gibi pek çok alanda önemli değişiklikler oldu. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on July 15, 2014
Hayatın sekülerleşmesi dini hayatı da profanlaştırıyor.
Hayatın din ile irtibatının kopması aslında dini anlayışın hayattan kopmasıdır. Hayattan çekilen din sanılanın aksine gönüllerden, zihinlerden de siliniyor yavaş yavaş… Bunun tam zıddı olarak da önce gönüllerden, zihinlerden çekilen din, hayattan da el etek çekiyor. DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on July 10, 2014
Arap baharı denilen apolitik devrim sürecinde gerek Batılı, gerekse yerli siyasetçi, akademisyen, entelektüel ve iri iri söz söyleyen herkesin kurabildiği tek siyasal cümle İslam’ın siyasal ve toplumsal tekliflerine dair olanlardır; Müslüman bir toplumda Müslüman dünya görüşünün yeni süreçte nasıl rol alacağı anlamında değil bu cümleler. İslam’ın, Müslüman dünya görüşünün siyasal İslam yahut İslamcılık suçlamasıyla nasıl bertaraf edileceği kaygısı idi. Bu Batı merkezli siyaset ve toplum tasavvuru ve Batılı hegemonlar ve onunla iş tutan elitler için yeni bir durum değil. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on July 8, 2014
Coğrafyaları tıpkı haritalar gibi kavramlarla, isimlerle, kodlamalarla algılıyoruz. Sofistike kavramsallaştırmalar en yakın dünyamızı uzaklara fırlatabiliyor. Hele iletişim çağında birer göstergeye dönüşen imkanlar vasıtasıyla dil ve görüntülerle en yakınımızdaki bir olay hiçliğe, unutulmuşluğa, ilgisizliğe mahkûm edilerek zihnimizden, kalbimizden uzaklaştırılıyor. Öte yandan okyanusların ötesinde bir kız çocuğuyla köpeğinin başına gelen ilginç bir olay tüm duygu dünyamızı işgal edecek şekilde paketlenip TV ve bilgisayar ekranlarında karşımıza çıkabiliyor. DEVAMI>>>…
Posted under Dünya, Düşünce, Siyaset
Yazanemreakif on July 5, 2014
İnsana özgü zaaflar zamanla kurumlara da yansır. Dağınıklığı, disiplinsizliği alışkanlık haline getirmiş bir topluluğun oluşturduğu yapılara bu durumun yansımasını hemen görürsünüz. Sonuçta eşyaya dönük tezahürleri olan davranışların kurumsal kimliklere yansımasından daha anlaşılır bir şey olamaz. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on July 3, 2014
Türkiye’nin yıllarca uzak tutulduğu Ortadoğu’da haritaların yeniden çizileceği bir sürece girildiğinin işaretleri iyice belirginleşti. Suriye’de başlayıp Irak’ı da içine alan iç savaş hali ile ortaya çıkan şey; sınırların ne kadar yapay ve coğrafya, insan, kültür faktöründen uzak oluşunun fark edilmesinden ibarettir. Eğer süreç haritaların yeniden çizilmesine doğru gidecekse bu durum yeterli bir gerekçe oluşturacaktır. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on July 1, 2014
Yine Ramazan’a erdik… Nasip edilen kadar eri/şi/len bir manevi iklim Ramazan ayı…
Dilimizi şekillendiren Müslüman zihni için Ramazan erişilen bir iklimdir. Elde etmeye çaba gösterilen, elde etme fırsatı bahşedilen bir lûtuf…
Müslüman zihnini ve dilini şekillendiren kültürümüzde erişmek, ermek, ermiş (olmak), eren/lerden olmak hep bir çabanın gereği olarak bahşedilen bir iklim, mana, hale işaret. DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on June 28, 2014
Modern siyasal tarihin alameti farikalarıdır haritalar. Dünyanın sadece coğrafi olarak değil, siyasal ve kültürel olarak da ne idüğünü, onu nasıl algılamamız gerektiğini anlatan hikayenin adıdır haritalar. Bilimsel gelişmelere paralel olarak haritalama tekniğindeki aşamalar her bir çizginin anlamı, kodlanan noktalar bilimsel rasyonalizmin harikaları olarak ortaya çıktı; dünyaya nasıl bakmamız gerektiğini öğretti. Siyasi haritalar, buna paralel gelişmeler olarak, dünyada kimin aslî, kimin öteki olduğuna karar vermek isteyenler tarafından gerçekleştirilen, kültürel kodları formüle edilmiş algı operasyonuydu. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on June 26, 2014
Rusya, her ne kadar kendisini Avrupalı saysa da Asya’nın en önemli gücü. Bir imparatorluk olarak uzun süre Asya’nın en güçlü devletlerinden biri olarak Doğu Avrupa’ya da sarktığı için bir Avrasya imparatorluğu.
Rusça da güçlü edebiyatı olan bir imparatorluk dili. Dostoyevskileri, Puşkinleri dünya edebiyatına kazandırmış bir dil. İmparatorluk dili olmak herhangi bir arı dilden başka anlamlar ifade eder. Nasıl her millet imparatorluk kuramıyorsa her dil de imparatorluk dili olamaz. Bugün bunun karşılığı küresel dil olma gücüne sahip olmaktır. İmparatorluk dili olmak, çok dilli bir yapı içinde o dilleri kuşatan bir zenginliğe sahip olmayı gerektirir. Bu zenginlik dilin farklı dillerle temas kurmasına imkan verirken kendi karakterini bozmadan farklı dillerle zenginleşebilme yeteneğine sahip olmasıdır. Şüphesiz bu yapıya ve zenginliğe sahip olmak; siyasi, askeri güç ve coğrafi derinlik, kültürel zenginlikle beslenmeyi gerektirir. DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce, Kültür, Siyaset
Yazanemreakif on June 24, 2014