











İslam tarihi idealize edilmiş bir İslam geçmişi demek değildir. Tıpkı İslam medeniyetinin İslam’ın kendisi olmadığı gibi… Müslümanların hatası-sevabıyla tarih boyunca yapıp eylediklerinin toplamıdır. Zaferler kadar yenilgiler; acılar kadar muhteşem dönemlerin yaşandığı, Müslümanların tarih boyunca yaşadıkları maceraların tümü belki de… Ne var ki, biz tarih deyince genelde savaşlar, iktidarlar, siyasi mücadeleler ve bunların sonuçlarını anlarız. Oysa gündelik hayat akıyor; sarayın, iktidarın, siyasetin dışında kalan tüm insanlığı kapsayan bir hayat var. Tüm insanlığı, tüm hayatı kapsayarak ve İslam’ı referans alarak ortaya konanların topyekûnu tarihi aşar, medeniyet dediğimiz alana girer. Medeniyet, dinin kendisi değil ama dini, dine dayanan değerler sistemini referans alarak kurulan hayatın tümü değil mi? DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on June 21, 2014
Ayşe Şasa’nın yirmi küsur yıl önce ilk karşılaştığımdaki halini çok iyi hatırlıyorum: Esmer, uzun boylu… Kot pantolonuyla daha da uzun görünüyordu. Simsiyah saçları gür ve beline kadar uzanıyordu. Zamanla hayatı değişti, tesettüre girdi. Hayata daha anlamlı bir yerden tutundu. O günden son anına kadar süren yüz yüze ama mutlaka telefonla da derin bir dostluğun temelleri atılmıştı. DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce, Genel, Kültür
Yazanemreakif on June 17, 2014
Irak’ın fiilen parçalanması süreci işgalle birlikte başlamıştı. Bu durum kuzeyde Kürt yapılanmasıyla hayata geçirilirken orta ve güneyde Sünni-Şii ayrışması için önemli çaba gösterildi. Kimin ne adına ve hangi sebeple olduğunu bile hatırlamadığı karşılıklı intikam saldırıları mezhep eksenli bölünmeyi akan kanla derinleştirildi. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on June 14, 2014
Batı’nın yükseliş hikayesinin faturasını kendimize kesmekte acele etmiş bir toplumuz. Batı’ya açık çek vermekte de çok aceleci davrandık. Moderniteden beslenen Batı’nın maddi uygarlığı cebrî tarih yürüyüşümüzde bir parantez olabilirdi ancak. Gel gör ki müstağrip aydınlarımızın, perişan devlet ricalinin aceleciliği faturayı İslam’a kesmekte acele etti. Karşılığı olmayan hesabın kaynağı hala aranıyor. DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on June 7, 2014
Tarihi etkileyen büyük olayların, dönüşümlerin bir çoğu gibi ölümlerin de anlaşılması için üzerinden zaman geçmesi gerekiyor. Zamanı en iyi hakem yapan şey de zamanın sabrıdır. Ölümlüler ölümleriyle bazen daha kalıcı iz bırakır, daha anlamlı olur veya anlamın katmanlarına yeni boyut katarlar. DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on June 5, 2014
Sebebini anlamazsanız kendi öfkenizin esiri olursunuz. Karşıdakinin öfkesinin gerekçesini doğru okuyamazsanız kendi gerçekliğinizin esiri olursunuz.
Türkiye’de öfke birikmesi yaşanıyor. Öfke sahiplerini de, öfkenin muhataplarını da teslim alan, akıllarını, iradelerini rehin alan gerilim. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on June 3, 2014
Brüksel’in kendine özgü soğuk kış günlerinden biriydi. Mevsimden daha soğuk bir yapının içinde olanca sıcaklığını yansıtmaya çalışan bir fotoğrafla irkilmiştim. ‘Tarihi hatası’ bir ülkede tarihin çelişkisi gibi duran ironik bir tablo asılıydı. Hayır, girişteki bir tablo değil, bir fotoğraftı. Büyük ebatlarda çerçevelenmiş dev bir fotoğraf NATO merkezine adım attığımız binanın giriş kısmında duruyordu. Bir Amerikan askeri kucağında bir Afgan çocuğuna olanca sevecenlik maskesini takınmış halde bakıyordu. Afganistan işgalinin zihinlerde daha canlı olduğu günlerdi; çatışmalar, şiddet devam ediyor, NATO işgali ülkede ‘düzeni’ kurmaya çalışıyordu. Amerikan askerinin fotoğrafı, Amerikalıların siyah-beyaz Vietnam Savaşı propaganda afişlerini hatırlattı. Yeni Vietnam Afganistan, yeni düşman Afganlılar ya da topyekûn Müslümanlar… DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on May 31, 2014
Vatikan adına Kudüs’ü ziyaret eden dördüncü kişi olarak Papa Francis’in gezisinde de daha öncekilerde olduğu gibi bazı ilkler yaşandı. Bizzat İsrail’i tanıyarak Kudüs’e girmesiyle bile hem siyasi temsiliyeti hem de Hristiyan ilahiyatı açısından ilişkiler, uzlaşmalar, ödünler, yeni yorumların önü açılır. DEVAMI>>>…
Posted under Dünya, Düşünce, Siyaset
Yazanemreakif on May 29, 2014
‘Europe is like a bicycle, it falls down if it does not move on’
The above sentence belongs to the founder of the EU, the Belgian Paul H. Spaak. The picture that was portrayed on Sunday in the EU Parliament brought to my mind this sentence first.
The high increase of overwhelming nationalist parties along with the extreme rightist’s nature of Islamophobism both become prominent in locomotive countries of EU like France and baffled the center which argued the idea of Europe. Moreover, not only France but also England as well as Germany achieved significant breakthroughs. They turned upside down the balance in the EU parliament. Furthermore, as the chronic problem of Europeans, but in fact what must be read as a political estrangement, which is the greatest argument of Europe, that the more the democratic participation is fostered the more unwanted results become and portray quite an ironic situation. DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce, English, Siyaset
Yazanemreakif on May 27, 2014
‘Avrupa bisiklet gibidir, ilerlemezse düşer.’
Yukarıdaki cümle AB’nin kurucuları arasında bulunan Belçikalı Paul H. Spaak’a ait. Pazar günü yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra ortaya çıkan tablonun bana hatırlattığı ilk cümle bu oldu.
Aşırı sağcıların İslamofobik karakteri, baskın milliyetçi partilerin önemli oranda ilerlemeleri, hatta Fransa gibi AB’nin lokomotif ülkelerinde öne geçmeleri Avrupa fikrini savunan merkezi aklı karıştırdı. Üstelik sadece Fransa değil İngiltere ve Almanya’da da önemli kazanımlar edindiler, AP’deki sayısal dengeyi altüst ettiler. Dahası Avrupalıların kronik sorunu olan, aslında siyasete yabancılaşma olarak okunması gereken ‘seçimlere katılımdaki düşük oran’ bu kez görece yükseldi. Seçimlere katılım arttıkça, Avrupa’nın en büyük iddiası olan demokratik katılım güçlendikçe istenmeyen sonuçların çıkması gibi ironik bir durum var ortada. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on May 27, 2014