Kudüs seçim rüşveti değildir
Amerika’daki başkanlık seçimleri Ortadoğu’nun geleceği, Müslümanların kutsalı üzerinde kumar oynamaya, zar atmaya dönüştü. İsrail’e verilecek rüşvetler için başkan adayları her tür dengeleri hatta kutsalı çiğneme pahasına cömert vaadlerde bulunuyorlar.
Ortadoğu’nun geleceğini etkileyecek bu rüşvetler sadece vaadlerden ibaret değil. Bölgeye yönelik askeri, siyasi operasyonlar bile seçime ayarlanmış durumda. Geçmişe bakıldığında Ortadoğu’daki gelişmelerin başkanlık seçimlerini doğrudan etkilediği göz önüne alındığında bu yarış daha da kızışabilir. Mesela İŞİD’e karşı yapılacak askeri harekat seçime endekslenmiş durumda. Ekim ayının ikinci yarısında başlaması planlanan Musul harekatının muhtemel sonucunun seçime ayarlı PR çalışmasına dönüşmesi bu stratejinin parçası…”Suriye’de barış imkanının kalmadığı” açıklamasını yapanlar seçimlere gölge düşürmemesi için kanıksanmış katliam döngüsünün sürgit devamından ahlaken rahatsız değiller.
Yazanemreakif on September 28, 2016
Abdülhamid metaforu
Abdülhamid doğum yıldönümü vesilesiyle yeniden tartışılmaya başlandı. İmparatorluğun en sancılı döneminde uzun süre ülkeyi yönetmiş padişah objektif değerlendirebilmek ne kadar mümkün?
Şu gerçeği fark etmemiz gerekiyor: Abdülhamid, Türkiye’deki tüm siyasal ve ideolojik bileşenler açısından bir metafordur. Tarihsel olarak kişiliği, yaşadıkları, hatta uygulamaları bile bu metaforun gölgesinde kalır.
DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on September 24, 2016
Bunca silah kime karşı?
İsrail hükümetiyle ilişkilileri hayli sorunlu görünen Obama, yönetimi bırakmaya sayılı günler kala önemli bir anlaşma yaptı. Amerikan tarihinin tekelde yapılmış en yüksek askeri yardım anlaşmasını imzalayarak yeni bir sayfa açılmış oldu. İmzalanan yardım anlaşmasına göre; on yıl içinde 38 milyar dolarlık askeri yardım yapılacak üstelik bunun bir kısmı füze savunma sistemi için kullanılacak.
İsrail’in Amerika için hem iç politik dengeler hem uluslararası düzlemde nasıl bir yere sahip olduğunu sıralamaya gerek yok. ‘Artık yakamdan düş’ dercesine tavır takındığı dönemde bile İsrail’in güvenliği ABD için tartışma kabul etmeyecek şekilde önceliğini, stratejik önemini korudu.
Yazanemreakif on September 22, 2016
Afrika’nın özeti
‘Gökte ararken yerde bulmak’ sözünü hatırlatan sürprizlerle doludur hayatımız. Ama ‘yerde ararken gökte bulmak’ pek karşılaşılacak bir durum değildir. Cidde – İstanbul uçağına bindiğimde yaşadıklarım tam tamına bu durumla örtüştü. Dört yüz kişilik dev uçağın yolcularının tamamı Afrikalı idi. Batı Sahra Afrikası’ndan tüm renklerin, seslerin, çizgilerin bir araya toplandığı harmoni.. Batı Afrika’dan Hicaz’a İstanbul üzerinden köprü kurulması da ayrıca çok önemli.
DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on September 21, 2016
Neyi kaybettik?
İdeolojik blokajlar, cahili bagajlar, modern dünyanın iğvaları, yerel tutuculuklar, bilgisiz ve bilinçsiz hüküm vermeler bir araya geldiğinde neden bir olamadığımızı anlayabiliriz. Milyonları bir araya getiriyor ama birleş/tir/meyi engelleyen sınırlar, duvarlar örüyoruz… Ulusal sınırlardan önce içimizde zihinsel engeller inşa ediyoruz.
Hac için toplanan milyonların oluşturduğu görüntü ile muhteva ne kadar çelişik.
DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on September 21, 2016
Büyük yürüyüş
Hac Arafat’la başlar.
Hac Arafat’tır.
Arafat durmaktır, duruştur. Önce duruş gerek Hac için. Arafat’ta, her gün yepyeni hatalara doğan Ademoğlunun yeryüzü serüveninin muhasebesini hatırlayıştır. Mahşeri yaşamaktır.
Hesaba çekilmeden kendini hesaba çekmenin duruşu.
DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on September 21, 2016
Suyu arayan kadın
Hac’da peş peşe yerine getirilen iki türlü hareket var: Tavaf ve say; biri dairesel diğeri doğrusal hareket.
Birinde insanlık maceramızın sabitesi etrafında dönerek gerçekleşir. Zamanın başlangıç ve sonuna, yaratılışın gayesine doğru fert planında gerçekleşen ama insanlık maceramızın tümünü de sembolize eden bir dönüştür.
Say, tüm hikmetlerinin yanı sıra mekan ve hareket ilişkisini sembolize eder. İnsanın mekanla kurduğu ilişkiye işaret gibidir gidiş ve gelişler. Bir tepeden diğerine iniş ve çıkışlarla yapılan arayış.
DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on September 21, 2016
Put kırıcı’nın çağrısı
Tüm peygamberler birer put kırıcıdır.
Tüm peygaberler inşa edicidir, hakikat burcunun inşaası…
Çağırdıkları mutlak hakikatin yeryüzündeki somut karşılığını inşa ederler.
Nuh şirkle mücadele etti sonra gemi inşa etti. Ve insanları kurtuluşa, inşa ettiği gemiye çağırdı.
DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on September 8, 2016
Yazmanın bedeli
Hemen önümdeki safta oturuyordu. Ezana epeyce vardı. Bir yanda tavaf edenler bir yanda Kur’an okuyanlar, tespih çekenler… Sessizce kıpırdayan dudaklardan dökülen dualar.. Önemli bir kısmı da sadece Kabe’yi doyumsuz derinlikte seyretmekle meşgul…
Daha doğrusu Kabe’yi seyrederken varlığını, kulluğunu, yaratıcısı ile arasındaki müthiş rabıtayla tefekkür hali. Namaz, zikir, tefekkür, tavaf… Hafif uzanmış yorulan bedenini dinlendirenler bile var. Her köşede Kur’an-ı Kerim rafları, kolayca ulaşılabilen zemzemler. Mutlak ibadetle meşgul olma hali… Tavaftaki zamanın başlangıç noktasını evrenin sabitesini işaret edercesine dönenlerle sessiz bir devinimle seyre dalanlar müthiş bir ahenkle aynı amaca yönelik eylemliliğin harmonisini sergiliyor.
DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on September 6, 2016
Müslümanların perişan hali?
Müslümanların perişan hali… Hac yahut umre yapan Müslümanların izlenimlerini anlatırken giriş cümlesidir. Kargaşa, cehalet, çevre temizliğine uymamaları bir dizi “perişanlık manzarası”na dair hikayeleri dinlemeyen yoktur. Müslümanların perişan hali denilecek gerçekliğimizle Hac’da karşılaşılan durumun perişanlık olduğundan çok da emin değilim. Bizim gibi giyinmeyen, ikili ilişkilerde davranış modelleri bizden farklı olan dolayısıyla bunun toplumsal yansımasının da devasa ölçekte büyümüş şekli olduğunu genelde gözden kaçırırız. Milyonların belli bir zamanda belli bir mekanda buluşup topluca ibadet etmeleri bunu geniş bir coğrafyada ve belli zaman diliminde gerçekleştirmek zorunda olmalarının ortaya çıkardığı görüntüyü perişanlık olarak tanımlıyor olmayalım.
Farklı mezheplerin namaz şeklini bile yadırgayan genel “Müslümanlık kültürü”den habersiz kendimi dünyanın ve de Müslümanlığımın merkezine koymanın ortaya çıkardığı bir yanılsama olmasın bu perişanlık hikayesi?
DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on September 6, 2016