Hayata dönüş olarak bayram
Neden hayatın normal akışını oruca göre düzenlemediğimizden hayıflandığımız çok olmuştur. İçimiz tüy gibi hafiflemeye, ‘gölgemiz kaybolmaya’ başlamıştır. Tokluk ve çok yemenin bu denli yaygın ve abartılı olduğu bir hayat tarzının ne kadar kendi gerçekliğimize de, hakikatimize de aykırı olduğunu fark etmeye başlamışızdır artık. DEVAMI>>>…
Posted under Kültür
Yazanemreakif on August 8, 2013
Dağın keşfi
İnsan ve tabiat ilişkisinin aydınlanma felsefesinin açtığı kapıyla birlikte kırılmaya uğradığı söylenir. Modern insanın muhayyilesinde tabiat artık alt edilmesi gereken bir canavara dönüşmüştür. Tanrının yerine kendini koyan insan karşısında gördüğü tek somut ve maddi güç olan tabiata karşı savaş açarak işe koyulur. Tabiatla barışık, iç içe bir evren ve insan tasavvuru gitmiş; insan aklının sınırlarını keşfederek makine ile yendiği her tür aşkın anlamdan azadeleşmiş somut bir tabiat anlayışı gelmiştir. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on August 3, 2013
Halepli kadın ve oruç
Onu birkaç kez sabahları erken sayılacak vakitte yakın zamanlarda boşaltılmış bir işyerinin önünde gördüm. Sanki yeni taşınacağı iş yerinde yapılacak tadilatları tarif ediyordu. İş yerinin önünde ileri-geri giderek yanındakilere bir şeyler anlatıyordu. Normalde hiç dikkatimi çekmeyecek olan bu sıradan hareketliliği farklı kılan, işveren olduğunu zannettiğim kişinin çarşaflı bir kadın olmasıydı. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on August 1, 2013
Mahallesi olmayan düşünür
Bir dergi kapağındaki yazının hafızamda bu denli yer etmesinin cümlenin anlamından bağımsız olduğunu yıllar sonra fark etmek bir keşfe dönüşüyor. İlkokul yıllarında dayımın hediye ettiği eski bir derginin bir kaç sayısından birinin kapağı: ‘İstanbul’un yeniden fethi gerek…’ Bu sözü hep nakarat gibi tekrarlamışımdır. İstanbul’un yeniden fethine vurgu yapan gerekçe neydi? Dergide İstanbul’un fethine dair yazıların olduğunu hatırlıyorum sadece. DEVAMI>>>…
Posted under Kültür
Yazanemreakif on July 27, 2013
Dava adamı
Anadolu’nun modern tarihi hep merkezden şekillendirildi. Bu merkezin sadece siyasal bir otorite olması gerekmiyor. Bu toprakların insanının nasıl düşüneceği, nasıl hayat süreceği, neye ne şekilde inanması gerektiği hep merkezden tayin edilmek istendi. ister siyasal merkez ister entellektüel merkez adına olsun sürekli bir gömlek biçildi Anadolu insanına…Çoğu kez dar geldi bu gömlek. Giydirilen deli gömleklerini farkettiği anda yırtmaya çalıştı. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on July 13, 2013
Dijital ulus-devlet çağı
Dünya yeni bir istihbarat skandalıyla sarsılırken soğuk savaş dönemini aratmayacak gerilim yaşanıyor. İlk bakışta ABD Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) gizli dinleme ve izleme operasyonlarıyla ilgili bilgileri sızdıran eski CIA ajanının Mayıs ayında Hong Kong’a kaçıp oradan Moskova’ya sığınmış olması, devletlerarası istihbarat savaşını öne çıkarıyor. Snowden, NSA’nın gizli telefon dinleme ve internet faaliyetlerini izleme operasyonlarıyla ilgili bilgileri Guardian ve Washington Post gazetelerine sızdırmış, en son olarak da Der Spiegel’de Almanya ve AB ile ilgili dehşet verici bilgiler yer almıştı. DEVAMI>>>…
Posted under Dünya, Kültür, Siyaset
Yazanemreakif on July 2, 2013
Dünyanın kitapçıları
İçine hiç girmediğim, muhtemelen sattığı kitapların hiç birinden tek kelime de anlamayacağım bir kitapçı hafızamda bütün canlılığıyla duruyor. Muhtemelen o kitapçıdaki kitapların hepsinin yahut büyük çoğunluğunun tercümelerini okumuş olmama rağmen dünyada bunca gördüğüm kitapçı içinde bunun hafızamda canlı kalması, herhalde sadece çok yakın bir zaman içinde görmüş olmamdan değil. DEVAMI>>>…
Posted under Kültür
Yazanemreakif on June 29, 2013
Avrupa’da üç minare
‘Avrupalılar’ diyordu İsviçreli akademisyen, ‘ülkelerinde bir minare gördüklerinde bunu İslam’ın zaferinin ilanı olarak algılıyor’. Bunca hoşgörü ve çoğulculuğun bam teli haline gelen Müslüman varlığından daha önemli hale gelen sembollerin algılanış biçimi, yasaklar için masum, meşru bir gerekçe olabilir mi?
‘Yoksa İsviçreliler barışsever millettir, Müslümanlara karşı bir nefretleri olamaz’ savunmasına bir de öneri getirecekti: ‘Belki de Avrupa’ya özgü bir cami mimarisi geliştirmek gerekir.’ Bu teklifin sadece minaresi olmayan bir cami anlamına geldiğini Köln Camii’nin hikayesini dinlediğimde kavrayacaktım. DEVAMI>>>…
Posted under Kültür
Yazanemreakif on June 15, 2013
İhtişam ve sefalet
Son iki yüzyıl içinde Paris kadar gündelik hayatımızdan siyaset düşüncesine, sanattan teknolojiye kadar yaşantımızı etkileyen bir batı başkenti yoktur herhalde. Londra, Berlin zaman zaman öne çıksa da batılılaşmanın pusulasının hep Paris’i gösterdiği tartışılmaz bir gerçek. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on June 1, 2013
Hindukuşlarda parıldayan Alplerdeki son bakış
Zaman ve mekan ilişkisi, insanın konumlanışı idrak sınırlarımızı sarsıyor.
Eşyanın insan karşısında edilgenliği bir yana, bazen ruhumuzun derinliklerinde bıraktığı iz sanki ona farklı bir boyut katıyor. Zaman ve mekanla kuşatılan benliğimiz, fanilik sınırını yine bunlarla aşıyor, zaaflarıyla aşkınlığın sınırında gidip geliyor… DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on May 18, 2013