IŞİD’in PR değeri
Irak’taki son gelişmeleri açıklamaya çalışırken ezberlerimizi devreye sokarak hemen ‘IŞİD’in arkasında Amerika’ olduğunu ilan ederek tüm sorumluluktan sıyrılmış, bölgenin en girift meselesini bir çırpıda çözmüş olduk. Irak gibi Ortadoğu’nun merkezi/özeti bir ülkede elbette Amerika’yı her olay ilgilendirir, tıpkı Suriye’de olduğu gibi. Ama toplumsal, tarihsel arka planı, siyasal gelişmeleri, yerel aktörleri atlayarak bir anda ABD projesi kolaycılığına kaçmak sorunu çözmüyor. Olaya jeostratejik denklem açısından bakıldığında, Ortadoğu’da Amerikan-İran gizli ittifakı ile bir Şii hilali oluşturulduğunu söyleyenler şimdi de bu stratejik denklemi bozan karşı Sunni (IŞİD ne kadar Sunniliği temsil ederse) Amerikan denklemi izahına sarılmaları da o kadar tutarlı. İran’ın Suriye ile dogrudan karasal ulaşımını kesen IŞİD’in Esad tarafından kurdurulduğu türünden ezber analizleri boşa çıkarıyor. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on August 19, 2014
Emanet şapka, emanet lider
Siyasetin en heyecanlı döneminde, derin analizlerin, iddialı görüşlerin piyasaya sürüldüğü günlerde önemsiz gibi duran bir ayrıntı muhtemelen gözden kaçtı. Haber şu: Eski CHP Gaziemir İlçe Başkanı Yüksel Demirsoy, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na hediye ettiği Ecevit’in kasketini geri istedi. Gerekçesi ise: ‘Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de sosyal demokrasi anlayışıyla yakından uzaktan hiçbir ilgisi olmayan politik tutumunuzu gördükten sonra umutlarımızı ve geleceğe olan inancımızı bütünüyle kaybeder duruma geldik. Halkı, solu, sosyal demokrasiyi simgeleyen ortanın solu yadigârı olan, size armağan ettiğim o simge kasketi geri istiyorum.’ DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on August 16, 2014
IŞİD’in sosyolojisi
Baştan belirtmeliyim; bu yazı ilahiyat açısından bir Selefilik ya da başka bir itikadî, amelî mezhebin incelemesi değildir. Kur’an ve Sünnet çerçevesinde ve kaydıyla bir Müslüman farklı yorumlara, içtihatlara uyabilir. Bu çerçevede İslami anlayışlar içinde tercih hakkının olduğu izahtan varestedir. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on August 14, 2014
Seçimin sosyolojisi
Bu topraklarda halk ilk kez bir cumhurbaşkanını seçti. Hem Tayyip Erdoğan’ın hem de ona rakip olarak gösterilenlerin profili halkın tercihinin yönünü gösteriyor. Bu nedenledir ki müesses nizam dediğimiz statüko kritik makamların, yasaların, kurumların halka bırakılmayacak kadar ciddi konular olduğunu düşünerek halk adına karar veriyordu. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on August 12, 2014
Seçimin galibi
Yarın yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin muhtemel değil, kesin sonucu şimdiden belli. Adaylar, yürütülen kampanya ve kullanılan dil Türkiye’de merkezin nereye kaydığı, bundan böyle nasıl dizayn edileceğinin ilanıydı. Yarış sadece bu yeni dönemin kimle yürütüleceğine ilişkindi –ki, kim olacak sorusunun cevabı da artık iyiden iyiye belli. DEVAMI>>>…
Posted under Siyaset
Yazanemreakif on August 9, 2014
Hissiyat-fikriyat kıskacında Türkiye
Bu yıl yüzüncü sene-i devriyesi yaşanan ‘Harb-i Umumi’, yani Birinci Cihan Harbi sıcak bir yaz günü başlamıştı: 28 Temmuz 1914. Daha büyük yıkımlara, insan kaybına mâl olan İkinci Dünya Savaşı’ndan çok Birinci Dünya Savaşı bizi, bizim coğrafyamızı, İslam alemini birince elden etkileyecekti. Birinci Dünya Savaşı’nın en büyük mağduru olmamıza ve bu savaşın siyasi, ekonomik, kültürel etkilerini hala yaşıyor, hissediyor olmamıza rağmen nedense üzerinde pek durulmaz. Böylesine büyük altüst oluşun adeta unutulmak istenmesi, hep Avrupalılar üzerinden okunması bile bizdeki zihinsel travma etkisine bir örnek olabilir. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on August 7, 2014
Gazze’nin acılı ama vakur kadınları
Felaketler insanın, insanlığımızın en büyük imtihanı. Felaketlerde, acılarda, yıkımlarda sınanırız, imtihan olunuruz. Her şeyin alt üst olduğu, var olanın yitirildiği anlarda bastırılmış gerçek kişiliklerimiz, toplumsal karakterlerimiz ortaya çıkar. Her şeyin yerli yerinde olduğu, nimetlerin, imkanların elde olduğu demlerde, bir gece apansızın uykudan fırlayıp her şeyin elden çıktığı anda nasıl davranacağımızla, isyanın, kederin, tevekkülün hangi ucunda durabileceğimizle felaket gelmeden yüzleşme cesaretine sahip miyiz? DEVAMI>>>…
Posted under Dünya, Düşünce, Kültür, Siyaset
Yazanemreakif on July 29, 2014
Soykırım endüstrisi, nefret stratejisi
Gazze’deki Filistinlilere karşı İsrail’in soykırıma dönüşen katliamını gündeme getirmek Batı’daki belli çevrelerde, özellikle medya, sanat, akademi muhitinde hala cesaret istiyor. İsrail severliğin, her türlü cinayetini masumlaştırmanın teolojik, ekonomik, politik, tarihsel nedenleri var elbette. Başta dini olarak Yahudileri ‘Tanrı katili’ ilan ederek antisemitizmi inanç konusu yapan uygulamanın ve bunun modern Nazi versiyonunun hafızalarda taze olması, belki sosyal psikolojik olarak açıklanabilir ama sağlıksız tepkiler doğuruyor. Ne var ki, Evangelist Hristiyanlığın Yahudi severliğinin Siyonizm’e evrilerek İslam nefretine dönüşmesi bu teolojik sapkınlıkla alakalı. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on July 26, 2014
Filistin’i kurtarmadan önce
Demir Kubbe’nin altında yeni bir şey yok: ‘Demir Kubbe’ İsrail savunma sisteminin adı. Aslında bir savaş makinesinin acımasız saldırganlığını gizleyen kubbe. Artık rutin haline getirdiği Filistinlileri demir yumruğuyla ezerken bunu demir kubbeyle gizleyebiliyor. DEVAMI>>>…
Posted under Siyaset
Yazanemreakif on July 24, 2014
Gazze mi, Filistin mi, Kudüs mü?
Aslında Gazze saldırısı için İsrail’in sahici, inandırıcı bir gerekçesi yok. Belli ki, İsrail Gazze operasyonunu, yeni bir dönemin inşası için gerekçe olarak kullanmak istiyor.
Filistinlilerin kanı üzerinden yeni bir Ortadoğu ve Filistin denklemi kurmak için İsrail kendine özgü yöntemlere başvuruyor. Ortadoğu’nun parçalanmışlığının, Arapların güçsüzlüğünün üstüne Filistinlilerin askeri, siyasi anlamda en zayıf oldukları bir dönemde yeni bir denge kurma girişimi. DEVAMI>>>…
Yazanemreakif on July 17, 2014