‘Biden sistemi’nin gücü ve zaafı?

Amerikan Başkan Yardımcısı Biden’in sık sık yaptığı diplomatik anlamda patavatsızlık olarak yorumlanabilecek açıklamaları ilk bakışta ‘böylesi dev bir gücü kimler yönetiyor’ sorusunu akla getirebilir. Öyle ya, Suriye ve Irak’a yönelik strateji için ikna edilen bir ülkeye en fazla ihtyaç duyduğu bir dönemde Obama’nın yardımcısı olarak koalisyona dahil ettiği diğer Arap ülkelerini de katarak bir bakıma suçlu ilan etmenin izahı ne olabilirdi? Üstelik buna benzer tutarsız açıklamaları ve peşinden de özür dilemeleri ile meşhur bir adam bir dünya devini yöneten iki numara konumunda nasıl olabiliyordu? DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Siyaset

Yazanemreakif on October 7, 2014

Her şeye rağmen bayram!

Dün IŞİD-PYD savaşı sırasında çekilen bir fotoğraf hayli anlamlıydı: Cephede kumlar üstünde namaz kılan bir Kürt savaşçı… Muhtemelen Kobani savunması sırasında miğferini yana koymuş, alnını kumlara dayamış, secde halinde bir genç… Namazın, teslimiyetin, inanmışlığın, huzurda olmanın huzurunu yansıtan bir fotoğraf… DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Düşünce, Siyaset

Yazanemreakif on October 4, 2014

Hamasete kapılmadan ‘tezkere’yi konuşmak

Amerika’nın Irak’ı işgali öncesi Türkiye’ye dayattığı 2003 tezkeresine benzer bir durumla karşı karşıyayız. O dönem yükselen vicdani ses ve toplumsal baskı Meclis’te yankı bulmuş, siyasetin zorunlu tercihine rağmen tezkere geçmemişti.

Eğer toplumsal tepki olmasaydı o dönem Türkiye çok daha büyük bir ‘cezalandırma’yla karşılaşabilirdi. Bu tür uluslararası baskılar karşısında iktidarı yıpratmamak gibi bir maslahatın öne çıkması, her şeyden önce bizzat siyasi iktidarın pazarlık gücünü zayıflatan bir durumdur. DEVAMI>>>…

Posted under Siyaset

Yazanemreakif on October 2, 2014

Davos neden Türkiye’de

Türkiye’nin de içinde bulunduğu küresel sermaye sisteminin doğasını, işleyişini, yeni bir gözle okumadan hem bölgede hem de memlekette olanları kavramak, en azından bir kısmını açıklamak zor. Aksi takdirde özellikle sol literatürün 19. yüzyıl Marksist terminolojiden mülhem okumaları gerekli ama eksik kalacaktır. Marks’ın kapitalizmin anlaşılması için yaptığı çözümlemeler, yöntem olarak önemini koruyor olsa da yeni bir durumla karşı karşıya olduğumuz da kesin. Kapitalizmin geldiği evreyi salt emek-sermaye- sömürü üçgeninde okumanın da yetersiz kalacağı aşikar. DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce, Siyaset

Yazanemreakif on September 30, 2014

Yahudilerin tarihsel travması

Ortadoğu’nun boynuna asılı yaftada okunan cümlelerden bazıları: Radikal İslamcı şiddet, insanlara dini yaşam tarzının zorla dayatılması, dini kuralların zorla hayata geçirilmesi, insanları dini kurallara uymaya zorlamak…

Bu cümlelerin bolca kullanıldığı ve şiddet içerikli görüntülerle desteklenen olayların dünyayı ayağa kaldırdığı sırada Londra’da çıkan bir haber fazla etki yapmadı. Londra’nın Stamford Hill bölgesinde bir dinî grup, inançları gereğince kadınların caddenin belli bir tarafının dışındaki yerleri kullanmalarını yasaklayan afişler asmış. Kadın ve erkek ayrımının çok rijit olduğu bu dini grubun görüşüne göre yolda iki cinsin karışmaması, karşı karşıya gelmemesi için kadınların yolun bir tarafında yürümeleri isteniyor. Hackney Belediyesi bunun kabul edilemeyeceğini açıklayarak afişleri kaldırmış. DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Siyaset

Yazanemreakif on September 27, 2014

Kredi kartı kadar itibar

Ortadoğu’da devletlerin itibarı IŞİD karşıtı koalisyondaki ağırlıklarına bağlı. ‘Sam Amca’nın bombalarıyla tahrip edilen bölgenin dokusu yeni bombalarla onarılmaya çalışılıyor. Ne kadar çok bomba ile koalisyona katılırsanız küresel itibarınız o derece artıyor!

ABD’nin reel gücünden çok medyatik etkisi ve nüfuz alanları bölge siyasetçilerinin geleceğini belirleme gücünü elinde tutuyor hala. Savaş koalisyonuna katılmak ya da katılmamak, siyasilerin şeytanlaştırılmasını yahut ‘terör karşıtı’ stratejik müttefik olmalarını belirliyor. DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce, Siyaset

Yazanemreakif on September 25, 2014

Baas gerçekleştiremedi ama…

Irak ve Suriye’deki gelişmelerden sonra bölgedeki haritalar değişir mi bunu kestirmek zor. Ama kesin olan bir şey yüzyıllık denklemin artık daha uzun süre devam edemeyeceğidir. Bundan sonrası için sorun yeni denklemi kimin ve kimlerin kuracağıdır. I. Dünya Savaşı’nın sonrasında bir imparatorluğun yıkılması pahasına kurulan sömürgeci statükonun yeniden kurulmasının bedelinin ne olacağı sorusuna kafa yormakta yarar var. DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce, Siyaset

Yazanemreakif on September 23, 2014

Fransa’ya neo-oryantalist rüşvet

Ve nihayet dünyaya özgürlük, kardeşlik, eşitlik getiren devrimin çocukları; Ortadoğu’yu karanlığa, vahşete boğmaya hazırlanan İslamcı güçlere karşı harekete geçti! Fransa IŞİD’e karşı ilk hava hareketini gerçekleştirdi. Yani bölgemiz kendisini ortaçağ karanlığına yuvarlanma tehlikesine karşı artık daha güvende hissedebilir! Medyada IŞİD vesilesiyle kullanılan haber dili bilinçaltına o kadar yerleşti ki Amerikan bombalarından önce Fransız Devrimi’nin tomurcuklarını görmenin daha iyi geleceğine ikna olmaya başladık bile. Ne de olsa Aydınlanmanın çocukları, dünyayı uygarlıkla tanıştıran kurucu bir ulus tekrar insanlık adına misyon üstlenmiş görünüyor. DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Düşünce, Siyaset

Yazanemreakif on September 20, 2014

Ayrılık dalgası İngiliz kıyılarını vurursa…

İskoçya’nın Birleşik Krallık’tan, daha anlaşılır ifadeyle İngiltere’den ayrılıp ayrılmayacağına karar verecek olan oylamanın sonucu kadar bizzat oylamanın kendisi önemli sonuçlara gebe. Bir zamanlar ‘üzerinde güneş batmayan’ imparatorluğun sığdığı adeta bir balıkçı adasını çağrıştıran Britanya’nın parçalanması, Avrupa aydınlanmasından bugüne gelen tarih çizgisinin düşüş noktası olarak da okunabilir. DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Siyaset

Yazanemreakif on September 18, 2014

İspanya sadece Yahudilerle mi barışacak?

Fransız Devrimi’nden sonra Napolyon için en önemli sorulardan biri Yahudilerin normal vatandaş olup olmadıklarıydı. Tüm yurttaşların eşitliği, kardeşliği ilkesini slogan edinen devrimden sonra Yahudilerin de eşit vatandaş olarak kabul edilmesinden daha tabii ne olabilir diye düşünülebilir. Oysa Napolyon için asıl soru, Yahudileri kendilerine eşit Fransız yurttaşı olarak kabul edip etmeyecekleridir. Bunun için Yahudilerin ya asimile edilmeleri yahut da sisteme dahil edilerek kendilerini Fransız gibi hissetmelerini sağlayacak reformlara gidilmesi gerekiyordu. Nitekim Yahudilerin gettolarda yaşamalarını zorunlu kılan uygulamaları kaldırarak önemli adımlar atılacaktır. DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Düşünce, Siyaset

Yazanemreakif on September 16, 2014