CHP’nin selamla imtihanı

Gelen haberlere göre CHP Ä°zmir örgütü ‘halktan kopuk’ imajını düzeltmek için bir dizi önerilerde bulunmuÅŸ. Buna göre parti görevlileri seçmeni ikna etmek için, ev ve iÅŸyeri ziyaretlerine ‘selamünaleyküm’ diyerek girecek, ‘Allah’a ısmarladık’ veya ‘Allah’a emanet olun’ diyerek müsaade isteyecekler.

DoÄŸrusu, buruk bir durum… Buruk sevinç, buruk bir hüzün belki de. Buruk sevinç; CHP’nin ‘selamunaleuyküm’ denilmesini bile din istismarı ve geleneÄŸinden rücu etme iÅŸareti sayan kesimler için… Buruk bir hüzün; bu memleketi ‘çaÄŸdaÅŸlaÅŸtırmak’ için uÄŸraÅŸan partisine dini bir vecd hali ile baÄŸlanmış kitleler için…

DoÄŸrusu CHP’nin dini çaÄŸrıştıran, bu toplumun kültürel birikimiyle sorunlu siyaset tarzı, Türk modernleÅŸmesinin Batıcı ve elitist karakterinden bağımsız deÄŸil. Siyaseti fazlasıyla sembollere indirgeyen bir toplum mühendisliÄŸinin jakoben karakteri belirledi CHP’nin politik reflekslerini. Bu anlamda toplumla barışık olmadığının pekâlâ farkındaydı. Topluma raÄŸmen aydınlanma, topluma raÄŸmen sekülerleÅŸme, topluma raÄŸmen çaÄŸdaÅŸlaÅŸma projesinin derdindeydi.

Devlet erkine, bürokrasiye, ekonomiye bir ÅŸekilde hakim olduÄŸu için seçimle iÅŸbaşına gelmese bile iktidar partilerine kendilerini muhalefette hissettirebilecek bir ağırlık ve etkiye sahipti. Askeri ve sivil bürokrasi, yargı, üniversite, hatta ekonomi elitist bir kadronun elindeydi ve bu da CHP’nin kendini iktidar hissetmesine ve bunu açık ve örtük olarak hayata geçirmesine yetiyordu.

Demokrasicilik oynandığı dönemlerde de zaman zaman ihtilallerin olmasının arkaplanında CHP ve etrafındaki seçkinci zümrenin görünmez iktidarının etkinliğinin zayıflaması vardır. Sonuçta bu sistemin ürettiği bir rant vardı ve bunun elden çıkarılmasına, başkalarıyla paylaşılmasına hiç de niyetleri olamazdı. Her on yılda bir yapılan ihtilallere ekonomik ve bürokratik paylaşım açısından bakıldığında başka bir siyasi tarih yazılacaktır.

Türk sağının muhafazakarlığı, CHP’den çok farklı olmasa da, seçkinci bir mahiyete sahipti. Sonuçta CHP’li ya da DP’li, hatta AP’li kadrolar aynı sofranın müdavimleriydi. Muhafazakar partileri toplumsal etkiler dönüştürdükçe kendilerini, iktidarda olmalarına raÄŸmen daha çok muhalefet halinde hissetmeye baÅŸladılar.

Erbakan çıkışı bu anlamda tarihi bir momentum olarak kayda geçmelidir. Anadolu insanının CHP yedeğindeki seçkinci sağ muhafazakarların gölgesinden kurtulup bağımsız bir siyasal hüviyet kazanmasını sağladı.

Bunun somut uygulamalarını belki kimse tartışmadı ama Erbakan’ın kendine özgü sesi ile ‘esselamu aleyküm’le baÅŸlayan siyasi konuÅŸmaları ‘tel kopar ahenk biter’ türünden etki yapacaktır. SaÄŸ cenahın Erbakan nefretinin sebebini onun siyasal üslubu, projesinden çok selamla baÅŸlayan sembolik deÄŸeri hayli yüksek tavrında aramalı.

Bugüne gelecek olursak, CHP’nin temsil ettiÄŸi siyaset tarzının, kadrolarının ve ideolojisinin biyolojik ömrünün sona erdiÄŸini yeni yeni kavramaya baÅŸladığının iÅŸaretleri olarak okumak gerekir, bu tür çıkışları. Hayatın gerçekleri ile yüzleÅŸme ihtiyacı hissetmesi, CHP’nin ÅŸimdi siyasi normlara uygun bir parti olmaya baÅŸladığını gösterir. Yöneticileri tarafından ‘siyasal ağırlığımız, aldığımız oyla sınırlı deÄŸildir’ denilen bir partinin bu noktalara gelmesi de önemli.

Bu noktada bir tür ‘melez siyasal dil’in ortaya çıkışına da tanıklık ettiÄŸimizin altını çizmekte yarar var. Muhafazakar siyasetçilerin söyleminde, muhafazakarların sosyal iliÅŸkilerinde selamın yeri ne kadar? Daha seküler, daha nötr bir dilin gittikçe yaygınlaÅŸması baÅŸka bir gösterge olsa gerek. Sonuçta biyolojik ömrü biten bir kadro ve anlayışına son vermekle övünenlerin deÄŸiÅŸimini de gözden ırak tutmamalı.

Ýlgili YazýlarSiyaset

Editör emreakif on May 25, 2013

Yorumunuz

Ä°sminiz(gerekli)

Email Adresiniz(gerekli)

KiÅŸisel Blogunuz

Comments

Diðer Yazýlar