Filistin’i kurtarmadan önce
Demir Kubbe’nin altında yeni bir ÅŸey yok: ‘Demir Kubbe’ Ä°srail savunma sisteminin adı. Aslında bir savaÅŸ makinesinin acımasız saldırganlığını gizleyen kubbe. Artık rutin haline getirdiÄŸi Filistinlileri demir yumruÄŸuyla ezerken bunu demir kubbeyle gizleyebiliyor.
İsrail, tartışmasız askeri üstünlüğüne dayanarak ve bir halkı topyekûn cezalandırarak, aşağılayarak, onurunu zedeleyerek imha etme stratejisini sürdürmekte tereddüt etmedi. Yüzsüz mazlumiyet oyununu, tapındığı, güç sahibi gördüğü Batılılara karşı oynamaya da devam ediyor.
Her seferinde tekrarlanan bu yüzsüz cinayet engellenemez mi? Bazı ‘ayrıntıları’ hatırlatmakta yarar var:
Meselenin adını doğru koymakla işe başlamalıyız. Ortada bir Filistin sorunu değil İsrail sorunu olduğunu zihinlere kazımalı.
Ä°srail sorununu, Ä°slam toplumları açısından ‘Ehli kitap’ hükmündeki Yahudi sorunu olmasında deÄŸil, modern ırkçı bir ideolojinin kodlarında aramak gerektiÄŸi fark edilmeden çözüme ulaşılamaz.
Siyonizm’i resmi ideolojisi olarak kabul eden Ä°srail’in bu nedenle sınırlarını belirlememiÅŸ olduÄŸunu bir kenara not etmeli. Ä°ÅŸte, bu sebepten dolayı tehdit altında olduÄŸu için deÄŸil henüz sınırlarını çizebildiÄŸi topraklara ulaÅŸmadığı için barış yapamayacağı bir gerçek.
Her ÅŸeyden önce Filistin’in iÅŸgal ve saldırı altında olduÄŸunu fark etmemizde fayda var. Gazze Filistin’in bir bölümü olabilir ancak.
Filistin gerçeÄŸini parçalayan propagandanın Kudüs’ün iÅŸgal edilmiÅŸliÄŸini ustaca gizlediÄŸini akıldan çıkarmamalı. Kudüs’ün herhangi bir toprak parçası olmadığını tüm Ä°slam alemi için varoluÅŸsal bir deÄŸer olduÄŸunu… Kudüs’ün iÅŸgalinin toprak meselesinden öte dini, tarihi derinlikte iptal edilemez, vazgeçilemez bir dava konusu olduÄŸunu…
Bölgesel rejimlerden hemen hiç birinin gerçekte Ä°srail’le savaÅŸmak gibi bir niyetlerinin olmadığını… Ä°lan edilmemiÅŸ anlaÅŸmalar gereÄŸi mevcut iktidarların, saltanatların rüşvet olarak verildiÄŸini…
Tüm bunlara karşın inanmış bir grup insanın milyarlarca dolarlık silah ve yüz binlerce askerleri olmasına rağmen devletlerin yapamadıklarını yapabildiğini, azgın saldırganları yenebildiğini de görmeli.
Buna raÄŸmen Ä°srail’le savaÅŸmanın ne Hamas’a ne Hizbullah’a ihale edilmediÄŸini, Müslümanların vergisi, maddi kaynaklarıyla alınan silahları çürüten orduların sorumluluÄŸunun olduÄŸunu hatırlamak ve hatırlatmak zorundayız.
Hamasetle Ä°srail’in durdurulamayacağını, bunun bir tür acziyeti gizlediÄŸini artık fark etme zamanı gelmiÅŸ olmalı. Ä°srail’in stratejik adımlarını, iÅŸgal politikalarını, diplomatik, askeri, jeo-ekonomik ve hatta dini argümanlarını soÄŸukkanlılıkla analiz etmeden sloganlarla bir yere varılamaz. Her saldırıda öfkenin kabarmasının ardından unutulmuÅŸluÄŸa terk edilmiÅŸ bir Filistin’in ne hakları savunulabilir ne iÅŸgal sona erebilir.
Ayrıca hiçbir Ä°slami eylem, hiç bir yerli etkinlik Ä°srail’e ÅŸirin görünerek yapılamaz; ancak meÅŸruiyetini ipotek altına almış olur. Ä°srail vizesi ile ne hak ve haklı dava savunulabilir ne de bir mazlumun gözyaşı silinir.
Ä°srail’in küresel iliÅŸkileri, baÄŸlantıları doÄŸru okunmadan ne Filistin’e destek olunabilir ne de savaÅŸ makinesi durdurulabilir. Küresel kapitalizme entegre olan ulusal /bölgesel yapılarla Siyonizm’le mücadele edilemeyeceÄŸi gerçeÄŸi, dünya sisteminin gerçeÄŸidir. Ä°srail sorunu da bundan bağımsız deÄŸildir.
Her ÅŸeye raÄŸmen Ä°srail yenilmez deÄŸildir. Nasıl her yaprak kıpırdayışının arkasında Yahudi parmağı aramak paranoya ise Ä°srail’i hafife almak da en masum tabirle ciddiyetsizliktir.
Ýlgili YazýlarSiyaset
Editör emreakif on July 24, 2014