Ä°ran izlenimleri 1 – Ä°ran’ın elindeki bomba

TAHRAN – Amerika’nın başı çektiÄŸi uluslararası “nükleer blok”un Ä°ran’a yönelik baskıları arttırdığı, bu ülkeye askeri bir harekat tehditlerinin açıktan dillendirilmeye baÅŸlandığı, Ä°srail’in ABD’den Irak hava koridorunu kullanmak istediÄŸinin ‘duyurulduÄŸu’ bir dönemde Tahran’ın nabzını tutmak önemli. Körfeze Amerikan uçak gemileri sevkedilirken, ambargonun gündemde olduÄŸu sırada Ä°ran halkı, yönetimi nasıl bir tepki veriyor?

Bu sorulara cevap aramak için Tahran’da resmi yetkililerin tepkilerini, tehdit altındaki bir halkın durumunu öğrenmek istiyorsanız, kesinlikle eliniz boÅŸ döneceksiniz demektir.

Buradaki genel havayı gözlemleyenler sanki, dünyanın en önemli gündem maddesine damgasını vuran bir ülkede deÄŸilmiÅŸ hissine kapılabilir. Sanki, ABD’nin her an vuracakmış gibi davrandığı hedef ülke burası deÄŸilmiÅŸ gibi genel hava. Tahran’ın trafik sorunu, Ä°ran insanına özgü hayatın her zamanki seyrinde akışı…

Ä°ran yetkilileri, her zaman söylediklerini tekrarlamaktan baÅŸka yeni bir ÅŸey söylemiyor. “Nükleer enerjiyi kullanmak her milletin meÅŸru hakkıdır. Ä°ran barışcıl amaçlarla bu enerjiye sahip olmak istemektedir. Politik ve Uluslararası AraÅŸtırmalar Enstitüsünde (IPIS) Latin Amerika’dan gelen delegasyona hitap eden dışiÅŸler bakanı Muttaki’yi dinlerken “hegemonya deÄŸil uluslararasında adaleti tesis” peÅŸinde olduklarını tekrarlaması yeni bir söylem deÄŸildi benim için.

Fakat tüm bu olaÄŸan, tehditlere aldırmayan tavrın arkasında farklı bir ‘politik dil’ geliÅŸtirmeye çalışıyor Ä°ran. BulunduÄŸum salonda Arjantin’den, Küba’dan, Venezuella ve diÄŸer Latin Amerika ülkelerinden onlarca katılımcı vardı. Ãœstelik Küba Dış Ticaret Bakanı Ramirez de konuÅŸmacılar arasında kürsüde yerini almıştı.

CumhurbaÅŸkan Ahmedinecat’ın Latin Amerika’ya giderek iktidara gelen ABD karşıtı liderlerle görüşüp muhalif sol rüzgarı arkasına alma giriÅŸimi reel politik karşılığı olmayan romantik çaba gibi algılanmıştı. Oysa bu giriÅŸimin küresel hegemonyadan bunalan geniÅŸ yığınlarda ve Latin Amerika ülkelerinde farklı bir yankısının olduÄŸunu salondaki topluluktan da anlamak mümkün.

Ä°ran’ın Amerikan saldırganlığının, özellikle Ä°ran’ın nükleer enerji elde etme giriÅŸimine karşı çifte standart uygulamasıyla somutlaÅŸan stratejisine tepki derin dip dalga halinde etkinleÅŸiyor. Hindistan’la nükleer anlaÅŸma yaparken Ä°ran’ın elinde birÅŸey olmadığı halde saldırmakla tehdit etmesi Amerika’ya karşı Tahran’ın kullandığı dili güçlendiriyor. Antiemperyalist bir söylem geliÅŸtiren Ä°ran’ın mesajı uluslararası platformda hiçbir zaman bu denli karşılık bulmamıştı belki.

Ä°ran’ı “ÅŸer üçgeni”ne dahil eden Amerika’ya karşı bir süre önce “umut hattı”nı öneren Ä°ngiliz solunun önemli ismi Tarık Ali’nin ifade ettiÄŸi beklentiyi çok iyi kavramış görünüyor Ä°ran. Bu söylemin reel karşılığının ÅŸu anda neye tekabül ettiÄŸini kestirmek zor. Ancak, Ä°ran’ın nükleer enerji elde ettikten sonra ABD ve müttefiklerinin, kendi deyimleriyle, Ä°slam bombası üretmesinden korkmaları yerine ÅŸu an elindeki ‘retorik bombası’ndan korkmaları gerekir. Umudu tükenen dünyada böylesi retorik bile müthiÅŸ bir açılım olabilir.

Ýlgili YazýlarYazı dizisi

Editör emreakif on March 1, 2007

Yorumunuz

Ä°sminiz(gerekli)

Email Adresiniz(gerekli)

KiÅŸisel Blogunuz

Comments

Diðer Yazýlar