Ä°srail”in zaman/lama stratejisi
Filistinlileri her gün ezen Siyonist postallar Mescid-i Aksa”nın içine kadar girdi. Tek gözlü MoÅŸe Dayan”ın emrindeki askerlerin Kudüs”ü iÅŸgal etmelerinden sonra bunun ilk olduÄŸu söyleniyor. Haberlere eklenen bu yorumun saldırıyı hafifletici mi yoksa iÅŸin vahametini anlatmak için mi verildiÄŸi belli deÄŸil. Oysa Mescid-i Aksa”ya giren herkes Müslümanların ilk kıblesine zaman zaman yapılan saldırılarda kullanılan mermi ve patlayıcıların sergilendiÄŸini bilir en azından. 1969 yılında Mescid-i Aksa”yı yakmaya yönelik saldırıda, bir örneÄŸi El Halil”deki Ä°brahim Camiinde bulunan Selahaddin Eyyubi”den kalma ahÅŸap minberin yakılmasının izleri hala canlı. Selahaddin Eyyubi”den miras olan sanat eseri ahÅŸap minber artık yerinde deÄŸil!
Ä°srail”in Mescid-i Aksa”da günlerdir sürdürdüğü provokatif baskı, baskın ve saldırıların zamanlamasına, bunların muhtemel sonuçlarına, Mescid-i Aksa”nın Müslümanlar açısından ne anlama geldiÄŸine dair, etkili olmayan ama yeterince çok yazı, haber boy boy medyada yer alıyor. Gerçekten de OrtadoÄŸu”nun bu sıkışık, çaresiz, iradesiz, basiretten uzak, güçsüz liderliklerin, devletlerin haline bakıp Ä°srail”in her krizden arsız bir maÄŸduriyet ve kazanç elde etme siyasetini devreye soktuÄŸunda şüphe yok. Bu ne ilk ne de son olacak. Öfke ve kızgınlığın umursamazlıkla aynı anlama geldiÄŸi bir tepki ve tepkisizlik ikilemine düşmeden aslında Kudüs”te ne olmakta olduÄŸuna ve oldurulmak istendiÄŸine bakmalı.
1- Åžunu tespit etmekte yarar var: Mescid-i Aksa”nın bulunduÄŸu alana, özellikle Kubbetüssahra”nın olduÄŸu kısma bir havra yapılması fikri fanatik azınlıkta birkaç Yahudi grubun hayaliyle sınırlı deÄŸil.
Hem bir havra yapılması hem de Mescid-i Aksa Camiinin yapısı hakkında Yahudi efsanelerin gerçekleÅŸtirilmesi fikri Ä°srail”in kurucu/resmi ideolojisi açısından paylaşılan bir idealdir. Åžimdilik ertelenmiÅŸ olsa ve aşırılıkçı Yahudilere mal edilse bile Ä°srail”i yönetenlerin gerçekleÅŸtirilmesini zamana bıraktıkları bir stratejik hedef.
2- Mescid-i Aksa”nın yahudileÅŸtirilmesinin stratejik bir akılla uygun zamanlaması planlanan bir hedef olmasının yanı sıra bu strateji Kudüs”ün yahudileÅŸtirilmesinden bağımsız deÄŸildir.
Hem Mescid-i Aksa”nın anlaÅŸmalarla tespit edilen konumuna hem Kudüs”ün uluslararası konumuna yönelik Ä°srail”in sadece askeri deÄŸil, diplomatik anlamda ve uluslararası hukuku da delen ısrarlı tutumunun ayrıntıları ve amacı bilinmeden bugünlerde olduÄŸu türden tırmandırdığı gerilim, daha açık ifadeyle zulüm politikası anlaşılamaz.
3- Her ÅŸeyden önce Filistinliler sadece Mescid-i Aksa”ya alınmıyor deÄŸiller; Ä°srail Filistinlileri Kudüs”e almıyor. Mescid-i Aksa”ya yönelik uygulanan yasakların daha kalıcı ve acımasız olanları yıllardır Kudüs için uygulanıyor. Kudüs”ün BM çerçevesinde uluslararası garantör devletler yönetimine bırakılması gibi (bu kararın ayrıca tartışılması gerek) bir duruma raÄŸmen süren iÅŸgal ve Ä°srail”in bunu tanımayan, ihlal eden açıklamaları ortada. Özellikle 1980″lerden itibaren bir devlet politikası uygulayarak tek taraflı olarak Kudüs”ün statüsünü deÄŸiÅŸtirmeye yönelik adımlar attı. Buna karşı hayata geçirilen her giriÅŸim sönük, diplomatik protestolardan ibaret kalırken Ä°srail”in attığı adım zamanla de facto kazanılmış hak haline gelmeye baÅŸladı.
4- Küdüs”ün demografik olarak yahudileÅŸtirilmesi için sistematik bir politika uygulanırken çatışmalarla sınırlandırılan Filistinlileri terörize eden geliÅŸmeleri iyi takip etmek gerekir. Bu aÅŸamada Kudüs”te yaÅŸama iznine sahip ayrı statüdeki Filistinlilerin mümkün olduÄŸunca uzaklaÅŸtırılması planı uygulanıyor. Binlerce Filistinli keyfi gerekçelerle doÄŸup büyüdükleri Kudüs”te yaÅŸama hakkını kaybettiler. Kudüs dışında bir Filistinliyle yapılan evlilik bile bu kimliÄŸin elinizden alınması için yeterli gerekçe sayılabiliyor.
5- Özellikle tarihi ÅŸehrin, DoÄŸu Kudüs”ün Filistinli Araplardan arındırılması bir yana tüm Kudüs metropoliten alanın yahudileÅŸtirilmesine yönelik imar planlarındaki tasarruflar, arkeolojik kazılar, tüneller kadar vahim sonuçlara yol açan yasal altyapı çalışmalarıdır. Bunlara ses çıkarılmadığı müddetçe her yıl binlerce Yahudi iÅŸgalcinin yerleÅŸtirilmesini protesto etmenin bir etkisi olmayacaktır.
6- Filistinli Arapların Kudüs”ten kovulmaları, kalanların Kudüs”e hapsedilmeleri, diÄŸer Filistinlilerin Cuma namazı kılmak için bile Kudüs”e girememeleri günlük hayatın bir paçası. Daha geniÅŸ anlamda demografik yapının deÄŸiÅŸtirilmesi stratejisinin Araplara yansıyan boyutudur. Asıl hamle Kudüs ve çevresinde inÅŸa edilen yerleÅŸimlerdir. Åžimdiden milyona yaklaÅŸan Yahudi iÅŸgalcilerin Kudüs”e yerleÅŸtirilmeleri ve bunun belli bir sistem içinde yapılması zamanlama dediÄŸimiz stratejinin parçasıdır. Kudüs”ü diÄŸer Filistinli nüfustan fiili olarak ayıracak bir sistemle kuÅŸatan yerleÅŸim halkası gerçekleÅŸmiÅŸ bulunuyor. Her birine on binlerce insanın yerleÅŸtiÄŸi bu yerleÅŸimlerle Kudüs çepeçevre kuÅŸatılmaktadır; yani Filistin topraklarının bir parçası olan Kudüs hem coÄŸrafi ve hem demografik olarak Filistin”le bir bütün oluÅŸturmaması için her tür operasyonu yapmaktadır Ä°srail iÅŸgali.
Buna ilaveten çekilen utanç duvarı ise iÅŸin artık en hayasız boyutunu oluÅŸtururken Ä°srail”in pervasızlığının aleme ilanıdır.
7- Diplomatik olarak Ä°srail”in Kudüs”ün ezeli baÅŸkenti olduÄŸunu ısrarla ilan etmesi ile Kubbetüssahra ve Mescid-i Aksa alanının statüsü birbirinden ayrı konular deÄŸildir. Haber kanallarının bile Tel Aviv yerine kaynak olarak Ä°srail”in baÅŸkenti olarak Kudüs referansını kullanması ve Kudüs algımızın, duyarlılığımızın bu kanallardan gelen haberlere emanet ediliyor olması da baÅŸka bir vahamet konusudur.
Filistinlilerin kendi içinde parçalandığı, İsrail icazetine endeksli bir siyasi yapıdan başka tüm alternatiflerin barış adına yok edildiği, bölgedeki Müslüman ülkelerin kendi evlerini bombalamakla meşgul olduğu bir dönemde İsrail etkisiz tepkilerin dışında anlam ifade etmeyen eylemlere karşın Müslümanları aşağılamaya, Filistinlileri ezmeye devam edecekti.
Kudüs”ün Müslümanlar için anlamı, yeri, kutsiyeti tartışmasız ve vazgeçilmez ama bunu savunma iÅŸini bir avuç çaresiz Filistinlinin omuzlarına terkedildiÄŸi de baÅŸka acı hakikat. Sadece tek baÅŸlarına bırakılmadı Filistinliler; Kudüs”ü, topraklarını savundukları Ä°srail”e biat etmedikleri için terörist olmakla itham edildiler.
Evet, zaman daralıyor!
Editör emreakif on November 8, 2014