Keşmir böyle konser görmedi!

Ä°slam dünyasında hemen her köşede irili ufaklı çatışma haberleri eksik olmaz. Bunların bir kısmı mevcut rejimlerle sorunlu muhalif hareketler olduÄŸu gibi önemli kısmı iÅŸgal yönetimlerine ve uygulamalarına karşı verilen mücadelelerden kaynaklanır. Sorunun temelinde ne olduÄŸu unutulduÄŸu için Müslümanlar, özellikle azınlık durumunda olanlar, sürekli terör, ÅŸiddet ve huzursuzluk kaynağı olarak medyada yer alırlar. Batı’da yükselen Ä°slamofobinin küresel ölçekteki daha eski versiyonudur bu algı. Müslüman azınlıkların yönetimleri altında bulundukları gayrimüslimlere karşı mücadeleleri en liberal kesimde bile eleÅŸtiri konusudur: Müslümanlar azınlık olarak yaÅŸamayı öğrenmeleri gerekir… Bu telkin, bir realitenin tespiti gibi görünse de, temel sorunu görünmez kılan ve iÅŸgali, gaspı meÅŸrulaÅŸtıran bir iÅŸlev görebilir.

Müslüman azınlıklar sorunu, azınlık olarak yaşamayı öğrenme ve terör parantezine alındığı vakit siyasal ve jeopolitik şartlar gözden kaçırılıyor. Mesela Keşmir sorunu, bu bağlamda hayli ilginçtir. Uluslararası hukuk açısından bakıldığında İsrail işgali konusunda Filistinliler ne kadar haklı iseler Keşmir konusunda da hukuki olarak en az onun kadar haklılar.

KeÅŸmir’in statüsü, tıpkı Filistin gibi Britanya imparatorluÄŸunun bakiyesi bir sorun olarak, aynı dönemde ve benzer biçimde çözümsüz halde bugüne kadar gelmiÅŸtir. BM kararları ve uluslararası hukukun uygulanmasından öte talepleri olamayan KeÅŸmirlilerin haklarını aradıklarında özgürlük savaşçısı deÄŸil de birer terörist muamelesi görmeleri de benzer bir algı inÅŸasının sonucu.

BM eksenli uluslararası anlaşmalara rağmen Hindistan tarafından işgal edilen Keşmir, çok açık bir hak ihlali olması nedeniyle, Batılı pek çok ülke tarafından resmi olarak işgal statüsünde, çözümlenmemiş bir sorun alanı olarak görülüyor/du. Bu durum Hindistan için ciddi baş ağrılarından biridir.

Ä°ngilizler çekilirken Hindistan’ın Müslümanların ve Hinduların çoÄŸunlukta oldukları bölgelere göre bölünmesi sonucu iki ayrı devlet ortaya çıkmış, Müslümanlar Pakistan adında ayrı bir devlette toplanmışlardı. Bu aÅŸamada KeÅŸmir’in geleceÄŸi, çoÄŸunluÄŸu Müslüman olmasına raÄŸmen, halk oylamasına bırakılmıştı. Bu boÅŸlukta bölgeyi iÅŸgal eden Hindistan’ın hala bu oylamayı yapması bekleniyor. Ve binlerce askerle sürdürülen iÅŸgal yönetimine karşı gerçekleÅŸtirilen direniÅŸi bastırmaya çalışıyor. KeÅŸmir’in statüsü nedeniyle Pakistan ve Hindistan arasında savaÅŸlar yaÅŸanacaktır.

Tıpkı Filistin’deki Ä°srail iÅŸgaline benzer biçimde BM kararlarını hiçe sayan Hindistan, bu kararları uygulamamakta direniyor. Bu nedenle pek çok ülke Hindistan’ın KeÅŸmir’deki varlığını kabul etmedi; ta ki Hindistan-Batı iliÅŸkileri deÄŸiÅŸinceye kadar… SoÄŸuk savaÅŸ döneminde Sovyetlere yakın duran Hindistan daha sonra Amerika ile anlaÅŸacak, nükleer gücünü defacto kabul ettirecek, KeÅŸmir konusu ise hasıraltı edilmeye baÅŸlanacaktır.

Bunun en son örneklerinden biri de Almanya’nın KeÅŸmir’in baÅŸkenti Åžirinagar’da düzenlediÄŸi bir konser. Ä°lk bakışta bir sanatsal etkinlik gibi görünen bu konser son derece diplomatik anlamlar içeriyordu. Zaten diplomasi biraz da sembollerle yürütülen bir siyaset tarzıdır. Åžalimar Bahçeleri’nde düzenlenen, Almanya’nın Bavyera Devlet Orkestrasının Bombay doÄŸumlu ünlü Hintli ÅŸef Zubin Mehta yönetimindeki konser KeÅŸmir’in statüsü konusunda açık bir yeni pozisyona iÅŸaret ediyordu.

GeçtiÄŸimiz cumartesi günü gerçekleÅŸen konseri 2000 kiÅŸi izledi; ev sahipliÄŸini ise Almanya’nın Hindistan büyükelçisi Michael Steiner yaptı. Dünyanın en güzel yerlerinden biri olan Åžirinagar’da Babür Ä°mparatorluÄŸu’ndan miras Åžalimar Bahçeleri, kan ve ÅŸiddetle özdeÅŸleÅŸmiÅŸ Hint iÅŸgalini kutsayan ayine sahne oldu.

Müslümanların bu duruma itiraz etmesi ilk bakışta, barışçıl bir sanat etkinliÄŸine fanatik bir karşı çıkış olarak yorumlanmaya ve böyle algılanmaya müsait. Oysa durum tam tersi… Çünkü bu konser, sanatsal etkinlik üzerinden bir haksızlığın meÅŸrulaÅŸtırılmasından ibaretti. Bu zamana kadar Almanya baÅŸta olmak üzere Avrupa BirliÄŸi, Hindistan’ın KeÅŸmir üzerindeki tasarruflarını tanımadığı, iÅŸgali reddettiÄŸi için hiçbir bölgeye yönelik resmi giriÅŸimde bulunmuyordu. Alman büyükelçinin resmen ev sahipliÄŸinde gerçekleÅŸen bu konser, artık Almanya’nın ve dolayısıyla AB’nin Hindistan tezlerine yaklaÅŸtığı, en azından fiili iÅŸgale itirazını geri çektiÄŸi anlamına gelir.

Bunun sonuçlarını, önümüzdeki dönemde Almanya-Hindistan paslaÅŸmasında göreceÄŸiz. Malum; Alman stratejik hedefleri arasında sayılan ‘B’ halkasının son ÅŸehri Bombay’dır.

Müslümanların azınlık olarak yaÅŸamayı öğrenmelerini salık veren liberaller ve liberal müdahaleciler, KeÅŸmir’de konser vereceklerine Müslümanların dertlerine kulak verseler çok daha adil bir iÅŸ yapmış olurlar. Ancak uluslararası hukukun daha çok güçle ÅŸekillendiÄŸi, acımasız ve adaletsiz bir dünya düzeninde yaÅŸadığımız da bir gerçek.

Ýlgili YazýlarDünya, Siyaset

Editör emreakif on September 10, 2013

Yorumunuz

Ä°sminiz(gerekli)

Email Adresiniz(gerekli)

KiÅŸisel Blogunuz

Comments

Diðer Yazýlar

Daha Yeni Yazýlar:
Bir Önceki Yazý: