Londra’da ne yanıyor?

Ä°ngiltere’deki olayların ilk baÅŸladığı Tottenham’ın benim için özel bir anlamı var. Yıllar önce Tottenham College of Technology’de ders verirken, bu kozmopolit semtin beyazların yanısıra Siyahî, Asyalı, Türk, biraz Çinlilerden oluÅŸan öğrencilerinin birbirleriyle iliÅŸkileri dikkatimi çekerdi. Özellikle Afrika kökenlilerin isyankâr, Çinlilerin sessiz, Pakistanlıların sakin, Türklerin bazen zencileÅŸme eÄŸilimi gösteren toplum içindeki tavırlarını gözlemlemeye çalışırdım.

Ä°ngiltere’deki ayaklanmalar Paris’i yakan gençlerin öfkesinden farklı… Paris’i yakan gençler dışlanmışlığın öfke patlamasını yaşıyordu. Fransız kibrine karşı varoluÅŸ ateÅŸine dönüşmüştü eylemleri. Ve unutulmaması gereken bir husus da, Paris’i yakan gençlerin Cezayir istiklali uÄŸruna kurÅŸuna dizilenlerin torunları olmasıdır. SömürgeciliÄŸin ruhen ve bedenen tükettiÄŸi ulusların çocukları olmanın yanında, bir direniÅŸ ruhunu Paris varoÅŸlarında yaÅŸatma biçimine dönüşmüştü. Cezayir’de özgürlükler uÄŸruna verilen mücadelede can ceren 1 milyonu aÅŸkın Cezayirlinin, Kuzey Afrika’nın çocukları…

Ä°ngiltere’de ise daha çok siyahların ateÅŸlediÄŸi bir isyan ateÅŸi… ÇoÄŸu Karayip kökenli, Afrikalı zenciler… Bu yönüyle Paris ateÅŸi, belki 30 yıl önceki Brixton ayaklanmasıyla benzeÅŸir. Zaten Brixton ayaklanması ile son olaylar arasındaki farka Ä°ngiliz basını da dikkat çekiyor. Brixton isyanında siyahların her anlamda aÅŸağılanmaya, polis ÅŸiddetine karşı ayaklanmaları söz konusuydu. Hatta the Guardian’ın editöryal yazısında da deÄŸinildiÄŸi gibi, polisin olayları provoke etmesi bile söz konusuydu… Etnik dışlanmışlık en önemli unsurdu, isyan ateÅŸini tetikleyen…

Son olayları tümüyle etnik ve kültürel dışlanmayla okumak imkânsız. Bir yanda yaÄŸmalar devam ederken diÄŸer tarafta Londra’da Türkler; Kuzeyde, Birmingham’da çoÄŸu Pakistan kökenli Müslümanlar kendi mahallelerini, iÅŸ yerlerini korumak için nöbet tutuyor. Nitekim Birmingham’da teravih sonrası mahallesini korumak için nöbet tutanlar arasına katılan üç Müslüman gencin ölümü buna örnek.

Olay etnik ve kültürel dışlanmışlıkla izah edilecek olsaydı en az Afrika ve Karayip kökenliler kadar dışlanan bu gençler de olaylara katılırdı. Bunlardan muhtemelen kundaklama ve yangın olaylarına karışanlar vardır. Ancak ortaya konan bu kolektif dayanışma ile isyanın yağmacılık boyutu arasında önemli bir anlam ilişkisi olsa gerek.

Bu ana kadar ortaya çıkan tabloda; çaÄŸdaÅŸ uygarlık adına Batıdaki tüm deÄŸerleri temsil eden Ä°ngiltere’nin hiç söylendiÄŸi gibi olmadığını, tam da bu hassas açıdan dehÅŸetli açıklarının olduÄŸunu görüyoruz.

Biçimsel olarak silah bile taşımamakla övünen İngiliz polisinin plastik mermi kullanma durumuna geldiği bir göstergesel dibe vuruş söz konusu.

Asıl önemli nokta; bir yanda dışlanmışlar kendi mahallelerini, iÅŸyerlerini korurken diÄŸer tarafta yaÄŸmaya büyük oranda siyahlar olsa da muhtemelen beyazlardan da katılanların olması… MaÄŸazadaki giysileri üzerlerine geçirmek suretiyle gerçekleÅŸtirdikleri bir yaÄŸma türü söz konusu.

Bu durum 30 yıl önceki isyanla karşılaÅŸtırıldığında ekonomik adaletsizliÄŸin olayları tetiklemede baskın olduÄŸu görülür. Artık yerleÅŸmiÅŸ, kendi mülkünü koruyan ama azınlık bilinciyle kolektif tepki veren Türkler, Pakistanlılar… Herhalde eli sopalı Türkler bu zamana kadar Ä°ngiliz basınından bu denli övgü almamışlardı.

Diğer tarafta yakılan tarihi binalar İngilizlerin pek gururlandıkları ve her türlü ayrımcılığı meşrulaştırıcı bir tarihi referansa dönüşen emperyal geçmişe bir tepkidir.

İngiltere örneğinde isyanlar ve bunun sosyo-ekonomik gerekçelerine baktığımızda bir uygarlığın temel iddialarının sarsıldığını görürüz. Kapitalizmin beşiği, özgürlükçülüğün kıblesi olmakla övünen İngiliz gururu yükselen alevler içinde yere devrilen bir kukla imgesine dönüşüyor.

Bugün kapitalizmim en güçlü temsilcisi Amerika’nın kredi notunun düşürülmesiyle küresel sorun haline gelen durum kapitalizmin yani çaÄŸdaÅŸ uygarlığın krizinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Paris’i yakan gençler; Londra’nın Hackney’inde binaları ateÅŸe veren, maÄŸazaları yaÄŸmalayan kitlelerin artık dışlanmış ötekiler sorunu olmaktan çıktığını en iyi Avrupalılar biliyor… Durum “dışlanmış, ötekileÅŸtirilmiÅŸ azınlıkların isyanı” tanımını aÅŸmış görünüyor.

Ýlgili YazýlarDünya

Editör emreakif on August 11, 2011

Etiket: , ,

Yorumunuz

Ä°sminiz(gerekli)

Email Adresiniz(gerekli)

KiÅŸisel Blogunuz

Comments

Diðer Yazýlar