











Çok sık olmasa da zaman zaman konuÅŸma davetlerini kabul ettiÄŸim oluyor. Önceki gün MuÅŸ Alpaslan Ãœniversitesi öğrencileri ile beraberdim. Beni ÅŸaşırtacak kadar ilgili, dinamik bir kitleyle karşılaÅŸacağımı beklemiyordum.. Ãœstelik öğrencilerle birlikte, baÅŸta rektör olmak üzere öğretim üyeleri de oturacak yer kalmayan salonu doldurdular. Arap baharı ve Ä°slamcılık gibi çoÄŸu STK’larda bile konuÅŸulmayan, ezber bozucu fikirlerin tartışılıyor olması, büyük ÅŸehirlerin rehavetine karşın Anadolu’daki dinamizmin, sorgulayıcı tecessüsün birer iÅŸareti. Kısa süreli MuÅŸ ziyaretinden bende kalan en önemli iz, insanların kanın akmasının durmasını istiyor oluÅŸları. Sürece dair, kan akmasının durmasını bir ÅŸekilde engelleyecek itirazlarını da ertelemiÅŸ görünüyorlar. Siyasetin ve muhataplarının bu suskunluÄŸu istismar etmeden; adeta itirazları, farklı bakış açılarını rehin almadan süreci iÅŸletmeleri; ‘biz yaptık, bize güvenin’ mantığından öteye gerçekten ‘akl eden’ insanları da dinlemeleri gerekiyor.
Bu kez MuÅŸlu gençlere neler anlattığımdan deÄŸil, onların bana neler sorduÄŸundan bahsetmek istiyorum. Zira o kadar farklı, can alıcı sorular soruldu ki bunların büyük kısmını cevaplamaya fırsat bile olmadı. Ama sorulan sorular, Türkiye ortalamasında üniversiteli yaÅŸ grubunun gündemindeki konulara dair olduÄŸu gibi özelde de bölgede yaÅŸayan genç insanların Türkiye’ye, bölgeye, Ä°slamcılık meselesine dair kafa karıştıran içeriÄŸe sahip. MuÅŸ’ta üniversite öğrencisinin dünyaya dair kaygılarının, sorularının, hesap soruÅŸ ÅŸeklinin, hatta meydan okuyuÅŸunun zihinsel arkaplanını anlamak açısından paylaÅŸmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Okuyucumu onlarca soru arenasının içinden ortak sorularla baÅŸ baÅŸa bırakıyorum. Ä°ÅŸte cevap bekleyen sorular:
Arap baharına dair sordukları sorular:
Neden bütün Müslüman ülkelerde savaş olabilmekte ve Müslümanlara terörist damgası vurulmakta? Bu gerçekten Avrupalıların oyunu mu ya da demokrasi sorunu mu?
Ýlgili YazýlarSiyaset
Editör emreakif on April 6, 2013