Niçin İbn Batuta okumalıyız?

Ä°slam tarihi idealize edilmiÅŸ bir Ä°slam geçmiÅŸi demek deÄŸildir. Tıpkı Ä°slam medeniyetinin Ä°slam’ın kendisi olmadığı gibi… Müslümanların hatası-sevabıyla tarih boyunca yapıp eylediklerinin toplamıdır. Zaferler kadar yenilgiler; acılar kadar muhteÅŸem dönemlerin yaÅŸandığı, Müslümanların tarih boyunca yaÅŸadıkları maceraların tümü belki de… Ne var ki, biz tarih deyince genelde savaÅŸlar, iktidarlar, siyasi mücadeleler ve bunların sonuçlarını anlarız. Oysa gündelik hayat akıyor; sarayın, iktidarın, siyasetin dışında kalan tüm insanlığı kapsayan bir hayat var. Tüm insanlığı, tüm hayatı kapsayarak ve Ä°slam’ı referans alarak ortaya konanların topyekûnu tarihi aÅŸar, medeniyet dediÄŸimiz alana girer. Medeniyet, dinin kendisi deÄŸil ama dini, dine dayanan deÄŸerler sistemini referans alarak kurulan hayatın tümü deÄŸil mi?

Bundan bir kaç yıl önce yine bir Haziran günü MaÄŸrib’in Atlas Okyanusu ile Cebeli Tarık BoÄŸazı’nda kesiÅŸtiÄŸi yerde, Afrika ile Avrupa’nın buluÅŸtuÄŸu kavÅŸak noktasında, Tanca’da karışık duygular içindeydim. Bir yanıyla Endülüs etkisi, bir yanıyla Ä°spanyol-Fransız sömürge izleri arasında iki denizin birleÅŸtiÄŸi yerde, coÄŸrafya ile medeniyetlerin buluÅŸtuÄŸu, zıtlaÅŸtığı, karşılaÅŸtığı, iç içe geçtiÄŸi nadir ÅŸehirlerden biri… Ä°stanbul’un kendinden emin, baÅŸkent olmanın verdiÄŸi görkemli havası olmasa da farklı kültürlerin buluÅŸtuÄŸu, karıştığı ama sentez yapamadığı bir ÅŸehir gibi göründü. ‘Kasaba’ denilen iç kısımlarda tipik MaÄŸribî Müslüman hava hakim. Kemerli, kapalı sokaklar, çarşılar, köşeli minareleriyle Müslüman Afrika… DiÄŸer taraftan bir kaç yüzyılın kalıntısı olarak bir kaç katmandan oluÅŸan sömürge izleri mimariden hemen anlaşılıyor.

Kemerli, dar sokaklarda geçtiÄŸim bir yeri tekrar bulamıyorum. Birbirine benzeyen kapalı çarşıların, gölgeli sokakların içinden sora sora yol alıyoruz. Bazen geri dönüp baÅŸka bir labirentte kayboluyoruz. Yer yer baÅŸlarında geniÅŸ hasır fötr ÅŸapkaları, ‘cebeliyyûn’ denilen geleneksel renkli elbiseleri içinde kırsaldan gelen kadın satıcılar… Neyi arıyordum? Kimilerine tuhaf gelebilir… Hele modern zamanların Müslümanlarının anlamayacağı bir arayış… Ä°bn Batuta’nın türbesini arıyordum. Oysa bir Fatiha gönderebilirdim gelmiÅŸken ama hayır, bunca alemi gezmiÅŸ bir mütecessis ruhu yerinde ziyaret etmekti niyetim.

Aslen Rabat’lı olan rehberimle sora sora zor bela bulduk. Ä°ki caddenin birleÅŸtiÄŸi köşedeydi. Cadde dedimse kemerlerle kapalı iki sokağın buluÅŸtuÄŸu yerde… Ä°bn Haldun Caddesi ile Ä°bn Batuta Caddesi’nin tam kesiÅŸtiÄŸi tonozlu köşede.

Eski Tanca’nın izbe sokaklarında kaybolmuÅŸ, unutulmuÅŸ intibaı veren bu türbe aslında olması gereken, ait olduÄŸu yerde duruyordu. Ne kolonyal etki ne şöhretin abarttığı gösteri… Mütevazi, sıradan bir türbe…

Ä°bn Batuta’nın kabrinden çok onun soluklandığı zamanın ruhunu yakalamak niyetim. Belki yedi yüzyıl önce de bu sokaklar böyleydi; her ÅŸey yerli yerinde… Köhne, eski, yıpranmış, karanlık gibi görünse de kendine özgü… yüzyılların imbiÄŸinden geçerek damıtılmış bir hayat tarzının ayakta kalan göstergeleri… Zaman mekan, iklim, coÄŸrafya, mimari, inanç… hepsi burada kesiÅŸmiÅŸ. Ä°ki dar geçidin, iki kemerli caddenin kesiÅŸtiÄŸi yer… Ä°bn Haldun’un ümranı ile Ä°bn Batuta’nın evrensel ufku… Biri zamanı aÅŸarak, diÄŸeri coÄŸrafyaları aÅŸarak ortak bir ümran inÅŸa ettiler.

Ä°bn Batuta’da beni çeken neydi? Bunu hep düşünmüşümdür. GeçmiÅŸ zamanların sıra dışı bir maceracısı olmasa da bir seyyahın görüp ettikleriyle, onunla beraber gezerken gerçeklikten kopup geçmiÅŸ zaman boÅŸluklarına dalmak mı?

Ä°bn Batuta’yı sıradan bir seyyah olmaktan daha anlamlı kılan, onun bugünün anlam dünyamızı besleyen katkılar sunmasıdır. Ä°ster siyasi tarih ister medeniyetler tarihi açısından ilgilenin, hayatın katmanlarını iÅŸleyen, gözlemleyen bir alim seyyahtır o. KeÅŸif ve merak, bilgi ve öğrenme aÅŸkı, tecrübe ve sabır, hayatın akışı içinde ilahi olanı arayan bir bakış…

Çeyrek yüzyıllık gezisi sırasında saraylardan medreselere, çarşılardan tekkelere, soğuk kış gecelerinde donma tehlikesiyle okyanuslarda dalgalarla boğuşmaya, farklı fıkhî anlaşmazlıklardan lonca örgütlenmelerine kadar yaşadığı dönemin İslam aleminden fotoğraflar sunar.

Ä°bn Batuta’nın anlatarak önümüze koyduÄŸu fotoÄŸraflar solmuÅŸ, sararmış, eski zaman resimleri gibi deÄŸildir. Tarihsel olarak eskiye dair olsa bile bir medeniyetin sürekliliÄŸi açısından Ä°slam aleminin kodlarını veren iÅŸaret taÅŸlarıdır.

Ä°slam medeniyeti hala canlı bir vakıa ise, birbirinden kopuk Müslümanların dünyasından çok Ä°slam aleminden söz edebiliyorsak bunun ipuçlarını bulabiliriz Ä°bn Batuta’da. Maldiv Adalarından Çin’e, bugünkü Mali’den Anadolu’ya uzanan farklı coÄŸrafyalardan aynı medeniyetin, aynı deÄŸerler sisteminin billurlaÅŸtırdığı bir hayat ve bunun ayrıntıları…

Saraylar, entrikalar, savaşlar, uluslararası anlaşmazlıklardan çok medreseden tekkeye, çarşıdan yolculuk hallerine kadar farklı halleriyle birebir insana dokunursunuz anlatısında.

Bir fakih titizliÄŸi ile ölçüyü hep gözeterek ama insan olmaklığımızın zaafları, sevinçler, sorunlarla bütün olarak bir dönemin insanlığını, Müslümanlığını ve bunların inÅŸa ettiÄŸi kurumları… Yani topyekûn bir medeniyetin kılcal damarlarına doÄŸru bir yolculuktur Ä°bn Batuta’nın seyahatnamesi.

Bir medeniyet analizi olarak seyahatnamenin dışında dünya edebiyatında; heyecanlı, sürükleyici bir maceradan daha fazla anlamlara sahip olan, başka bir gözle okunduğunda bugünlere çok şey söyleyen daha iyi bir örnek az bulunur.

Daha önce bahsetmiÅŸ olmama raÄŸmen yeri gelmiÅŸken iki kitabı yeniden hatırlatmak istiyorum. Farklı bir yolculuÄŸa çıkmak için ‘Ä°bn Batuta’nın Rıhlesi’ (YKY Yayınları’ndan Said Aykut’un çok iyi tercümesi ve dipnotlarla yayınlandı) mutlaka okunmalı. Ä°bn Batuta seyahatnamesinin bir medeniyet grameri olarak okunabileceÄŸine çok iyi bir örnek olarak da ‘Ä°bn Battûta Seyahatnâmesi’ni (Ross E. Dunn, Klasik Yayınları) beraber hatmetmekte yarar var.

Ýlgili YazýlarDüşünce, Kültür

Editör emreakif on June 21, 2014

Yorumunuz

Ä°sminiz(gerekli)

Email Adresiniz(gerekli)

KiÅŸisel Blogunuz

Comments

Diðer Yazýlar

Daha Yeni Yazýlar:
Bir Önceki Yazý: