











Alman şair Rainer Rilke’nin de kuzeni olan Anna Grosser Rilke, 19. yüzyılın en önemli kadın piyanistlerinden biridir. Avrupa’da pek çok sarayda konserler vermiş bir sanatçıdır. Uzun yıllar geçireceği İstanbul’a geldiğinde Abdülhamid’in huzurunda piyano konseri vereceğini hayal bile etmemişti muhtemelen. Hatıralarında anlattığı kadarıyla Yıldız Sarayı’nda Sultan Abdülhamid’e özel konser verirken hiçbir kralın huzurunda bu kadar heyecanlanmamıştı. Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar gazeteci olarak kaldığı İstanbul’da siyaseti, savaşı, Osmanlı toplumunu yakından izleyecektir.
Epeydir Türkiye’deki Müslümanların gündeminden düşen, hatta pek çoklarınca rafa kaldırıldığı, unutulduğu düşünülen “ılımlı İslam” söylemi sanılanın aksine çok farklı alanlarda devam ediyor. 11 Eylül sonrası Amerikan yönetimince gündeme getirilen bu projenin Bush yönetiminin iktidardan gitmesiyle raf ömrünün bittiğini varsayan yaklaşım hakim. Özellikle küresel terörle mücadele adına İslam ve İslam dünyasıyla hesaplaşma içine giren neoconların devre dışı kalması, Türkiye dahil Müslüman coğrafyada anlamsız bir rahatlama sağladı. Hele beyaz Amerika’nın zencisi olarak iktidara gelen Obama’nın söylemleri her şeyin bir anda değiştiğini düşündürdü çoğu çevrelere. Ne de olsa demokratlar neoconlar kadar sert ve saldırgan dil kullanmıyordu, ılımlı İslam adına İslam dünyasını adam etmekten söz etmiyorlardı.
Devlet, siyaset, dünya sistemi gibi yapıları daha çok sembolik olaylarda, ifadelerde, seramonilerde idrak ederiz. Daha doğrusu bu semboller üzerinden bizim nasıl algılamamız istendiği mesajı verilir. Bayrak, marş nasıl ulus-devletin gündelik hayatımıza yansıyan somut göstergeleri ise, tarihi bir toplantıdan yansıyan tek bir fotoğraf karesi de varılan anlaşmalardan daha çok belleğimizde yer edebilir. DEVAMI>>>
“Bir bitmeyecek şevk verirken beste
Bir tel kopar ahenk ebediyyen kesilir.“
Türkiye genelinde yaşanan elektrik kesintisi boyutu ve habercisi olduğu sorunlar bakımından daha önce tecrübe edilmemiş bir olaydı. Memleketin henüz bu denli ‘gelişmediği’ dönemlerdeki elektrik kesintilerinin doğurduğu zorluklara, yoksunluklara insanlar kendilerini alıştırarak adapte olabiliyorlardı. İhtiyaçlarını zorluyor olsa da alternatifini geliştirecek bir hayat tarzına sahiptiler.. Önemli ölçüde şehirde yaşayanların bile hayatı bu denli elektriğe, bu denli teknolojiye bağımlı değildi. Modern teknolojik uygarlığın nimetleri, tüketim alışkanlıkları hem hayatımıza girmemiş hem de bir elektrik prizine bağlı değildi henüz. DEVAMI>>>
“Ne kadar söz varsa düne ait/Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.” Mevlana’nın eskimeyen, her dem taze kalan sözü…
“Şimdi yeni şeyler söylemek lazım” derken var olan sözlerin eskitildiğini, tükendiğini de itiraf etmiş oluyoruz. Sözün eskimiş olması anlamın tükenişine işarettir aynı zamanda.
Anlamın tükenmesi, bunca sözün, emeğin geçersiz kılınmasını, geçersiz anlamlar peşinde koşulmasını da beraberinde getirir. DEVAMI>>>
Once more, the flurry of naivety inside of us has blown up. Interruptions, ethnic or global concerns: Islamic and humane measures, justice. As long as truth is being replaced, our consciences, our sense of justice and our Islamic views will continue to be a victim of strategic calculations. DEVAMI>>>
Bir kez daha içimizdeki cahiliye heyecanı kabardı. Sekter, etnik ya da ulusal aidiyet; İslami ve insani ölçülerin, adaletin, hakikatin yerine ikame edildikçe vicdanlarımız, adalet duygumuz, İslami bakışımız stratejik hesapların kurbanı olmaya devam edecek.
Öfke ve hamasetle ilkesel esasları göz ardı edip güncel ve politik çıkarları öne çıkaran medyatik algının esiri oldukça kazananı olamayan bir boğuşmaya itilmek isteniyoruz. İnsanlar en hassas ve zaaf içeren duygularından yakalanıyor ve hakikat kurban ediliyor. Bundan sonra kan dökülmesi kolaylaşıyor. DEVAMI>>>
Yerlilik bahsini açmışken bunun ne kadar netameli bir kavram olduğunu, neleri kapsayıp neleri dışladığının farkındayım.
Her düşünce, her hareket kendi varlığını anlamlandırmak, meşrulaştırmak için öncelikle iki unsuru gözetir. İlki tarihsel köken diğeri yerli oluş şartı. DEVAMI>>>
Hükümetle siyasal Kürt hareketinin üzerinde anlaştığı “barış süreci” olarak bilinen taslağın nihai olarak nasıl sonuçlanacağını, gerilen toplumsal ve siyasal ortamda kestirmek zor gibi görünüyor. Bu belirsizliğin temelinde çatışmayı doğuran şartların ve tarihsel koşulların izale edilip edilmemesi sorunu var. DEVAMI>>>
The result of the election in Israel had wronged all the guesses and public opinion surveys. Netanyahu triumphed in the elections. This result does not only concern the inner balances in Israel. After all, Israel has never been a structure consisted only of being “within” itself. Israel always tried to exist with the outside; since it tries to legitimize its justification for existence with legends, it will feel safe at a direct scale to the support of outer factors. DEVAMI>>>