Tüm peygamberler birer put kırıcıdır.

Tüm peygaberler inÅŸa edicidir, hakikat burcunun inÅŸaası…

Çağırdıkları mutlak hakikatin yeryüzündeki somut karşılığını inşa ederler.

Nuh şirkle mücadele etti sonra gemi inşa etti. Ve insanları kurtuluşa, inşa ettiği gemiye çağırdı.
Hz ibrahim her ÅŸeyden önce bir put kırıcıydı, sonra Kabe’yi inÅŸa etti ve insanları çağırdı. Akıl ve fizik ÅŸartların ötesinde yüklenilen ilahi misyon bu kadar net tezahür edebilirdi; sert coÄŸrafya ve iklimde kimsesiz bir çöle oÄŸlunu ve karısını terkedip giderken hiç bir rasyonel akla sığınmadı elbette. OÄŸlu Ä°smail’le Kabe’yi inÅŸa ettiÄŸinde bu ıssız vadideki ‘ev’e insanları çağııracaktır. Önce putları kırdı sonra inÅŸa etti ardından insanları buraya çağırdı, bu ıssız çölde inÅŸa ettiÄŸi mabede kim gelirdi?

Kabeyi ve etrafında tavaf eden binleri seyrederken zihnimden geçen çaÄŸrışımlar…

Kabe bu kavurucu sıcakta tavaf edenlerle dolu… Biraz yüksekte, baÅŸ hizasından bu akıp giden kum seline bakıyorum. Önümde Makam-ı Ä°brahim, siyah örtüsünün üstüne ihram giymiÅŸ, yükselen Kabe ve etrafında akan insan seli. ‘Åžu akıp giden kum seline bak, ne durması var ne dinlenmesi…’

Kabe ve tavaf yani sabit ve haret.. Mekan ve hareket…

Hz Peygamber’in Veda Hutbesi’nde dudaklarından ÅŸu cümlenin döküldüğü rivayet edilir: iÅŸte zaman döne döne baÅŸladığı noktaya geldi…

Tavaf, zamanı doÄŸrusal bir çizgi üzerinde algılayan modern aklın idrakini parçalayan bir anlam sunuyor aslında. Mutlak hakikat adına inÅŸa edilen ‘sevgilinin evi’nin etrafında dönüş; insanın kendi mikro alemindeki zaman döngüsünün baÅŸlangıç noktasını idrakin teyidi olsa gerek. Makro planda kozmosun zaman içindeki gayesini iÅŸaret eden nokta ile insanın kendi serüveninde bunu bizzat deneyimlemesi…

Sürekli akan akarken sabit olanı, değişmez hakkati ikrar eden dönüş…

Kabe’yi seyretmek neden ibadettir

Gözün ve gönlün seyrettiğini Kabeyi görmeden anlamak ne mümkün. İnsanın gölgesi gönlü dolunca kaybolur.

Put kırmak arızi olanı bertaraf etmektir; asıl olan inÅŸa etmek… HerÅŸeyden önce put kıran olmak yani ‘la’ demek gerekiyor. Ä°brahim’in kırdığı putları deÄŸil inÅŸa ettiÄŸi ev, yaptığı tevhid çaÄŸrısıdır asıl olan. Ama o putlar insanın döne döne tamamladığı kendi zaman döngüsünde hep karşısına çıkacak. Ne gam sığınılacak bir ev, insanları çağıracakları bir sığınak yani hakikat hep var olacak…

Hz ibrahim bu ıssız yerde inÅŸa ettiÄŸi Kabe’ye insanları çağırırken çaÄŸlar boyunca akıp gelenlerin çağıltısının böylesi çoÅŸkulu cem oluÅŸ manzarası serdedeceÄŸini düşünmüş müydü?

Bugünün anekdotu: Hacı adaylarının ihrama bile bayrak iÅŸlemesi mahÅŸeri yaÅŸama provasına tam tezat buluyorum. Tüm dünyeviliklerden, iÅŸaret ve namdan arınmak için giyilen ihramın, Hacc’ın ruhuna uymuyor. Hele ulusal bayrak yarışına dönen organizasyonların giydirdiÄŸi Hacc kıyafetlerindeki yazılar hacıları canlı reklama dönüştürüyor.

Bu uygulamadan ilk kez rahatsızlık duymadım, hatta hoÅŸuma bile gitti: önümde yürüye ince uzun boyle iki Müslümanın yeleklerinin sırt kısmina ‘Nepal hacc organizasyonu’ yazıyordu. UzakdoÄŸu’nun bilinmez Nepalli Müslüümanlarının, Çinli Huyi Müslümanlarının BoÅŸnakla, Kürtle, Berberiyla, Tatarla aynı çaÄŸlayanda akması..

Ýlgili YazýlarDüşünce