Yol, şehir ve metal soğukluğu
“Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan”… Onuncu Yıl Marşı’nın aklımda kalan nadir mısralarından biri. Yani Cumhuriyet elitinin bir tür milli marşından. On yıllık başarı öyküsünü dillendiren bu sözler devrimlerin alamet-i farikası sayılan ilerleme mitosuna bir övgüydü.. O dönemin gözle görülür teknolojik yatırımların en önemlisi herhalde Osmanlı’dan kalma demiryollarına ilave hatların açılmasıydı. Yurdu dört baştan olmasa da örülen demir ağların temeli Osmanlı döneminden mirastı, tıpkı pek çok sanayi tesisi gibi.
Bayram öncesi ve bayram sonrası memleketi çepeçevre saran asfalt yolların görünümü bu sloganı hatırlatıyor. Tüm yollar araba kuyruğunun oluşturduğu metalik parıltıyla göz kamaştırıyor! Şehirler boşalıyor, yollar adeta kesintisiz metal zincire dönüşüyor. Demiryolları olduğu gibi duruyor, onun yerine karayolları her köşeye ulaşıyor. Artık otobanlarımızın uzunluğu ile övünüyoruz. Otoban olmasa da bölünmüş yolların gitmediği köşe kalmadı memlekette. Tüm memleket sathı adeta asfaltlandı. Siz ne kadar kaçarsanız kaçın asfalt yollar demir yoluna dönüşüyor bayramlarda, tatillerde… Bayramlar nasıl tatilleşti ise yollar da metalikleşti.
DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on July 9, 2016