Şehir düşüncesi yahut romantizm
Türkiye 1950’lerden başlayıp gittikçe artan hızda şehirleşiyor, daha doğrusu şehirlere göçüyor. Toplumsal, kültürel anlamda geleneksel dokusunu hızla kaybeden şehirlerimiz aynı zamanda modernleşmenin sorunlarıyla hesaplaşıyor. Ne var ki bu kadar çok boyutlu değişimin yaşandığı bir zaman diliminde şehir ve şehirleşmeye dair kayda değer çok az çalışma var. Son dönemde şehir üzerine yapılan yayınlarda eskiye kıyasla dikkati çekecek biçimde artış oldu. Şehirlerimizin neredeyse geri gelmeyecek biçimde yapı bozumuna, doku dağılımına uğradığı bir dönemde şehir üzerine bir kaç tercümenin dışında özgün çalışmalara, düşünceye ihtiyaç var.
DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on March 16, 2017
Toplumsal hafızadan İslam siliniyor mu?
Türkiye’de din-toplum ilişkisi, din devlet ilişkisi her zaman için ezberlerin ötesinde bir gerçeğe işaret eder. Bu yanlışlanan ezberler seküler retoriğin de muhafazakar hamasetin de gerçeklik ilişkisini genelde boşa çıkarır. Seküler-modern zihnin bu ülkede dini toplumsal hayattan çeken, toplumsal hafızadaki yerini yok sayan retoriği resmi ve kamusal alanda dillendirilen bir ezberdir. Muhafazakarlar için ise seküler devlet ve aygıtları ile toplumun derin hafızasındaki din ve referansları arasındaki derin çelişkiyi kavramaktan uzaktır. Hepçi bir yaklaşımla modern devlet aygıtı ile toplumsal hafızayı çözümlemekte acze düşer.
Bu toplumun olanca batılılaşma, modernleşme serüveninine rağmen nihai noktada tutunacağı referansları din ve din ile alakalı değerlerdir. Modernleşme projelerinin sekülerleştirici ideolojisi siyasal düzlemde formel bir gerçeklik alırken toplumsala nüfuz etmesi zaman almıştır. Toplum bir yanda modernleşirken diğer tarafta muhafazakarlaşan, küresel kapitalizme eklemlenme sürecinde neoliberal çağda da muhafazakarlaşırken sekülerleşen bir postmodern durum ortaya çıkardı. Bu açıdan sekülerist batıcılar kadar sağ- muhafazakar açıklama/anlama biçimleri kıyasıya yanıldı.
DEVAMI>>>…
Posted under Düşünce
Yazanemreakif on June 16, 2016