‘Tarihin hatası’ bir ülkeden notlar

Avrupalılık diye bir ÅŸey varsa bu, ortak paylaşılan bir geçmiÅŸ kadar ortak çeliÅŸkilerin birleÅŸimi olmalı. Avrupalılığın ortak geçmiÅŸi kadar ortak çeliÅŸkilerini de bir arada yansıtan ÅŸehirler, ülkeler açık tarih kitabı gibidir. Åžehrin anıtları, mimarisi, insan davranışları, kültürü, dili… her ne varsa bunca çeÅŸitlilik içinde ortak Avrupalılık kimliÄŸi icat edebilmek de yine Avrupalılara özgü bir durum.

Brüksel havaalanından ÅŸehir merkezine inerken NATO merkezinin dikkatinizden kaçması imkansız… Brüksel biraz da NATO sayesinde uluslararası merkez olmaya baÅŸladı, gündeme geldi. Tıpkı Belçika’nın bir zamanlar yine Avrupa stratejik denklemi sayesinde hayat bulması gibi… Napolyon sonrası Avrupa dengeleri oluÅŸurken bir tür tampon ülke olarak kurgulanmış, başına da bir Alman kral getirilmiÅŸti. Nerden bakılırsa bakılsın ‘tarihin hatası’ bir ülke sıfatını hak ediyor.

Tarihin hatası olarak tarih sahnesine çıkan bir ülkenin, üzerinde onca savaşın meydana geldiÄŸi kıtada, üstelik iki dünya savaşına raÄŸmen, ayakta kalması bu çeliÅŸkileri yok etmiyor yine de. Krallık sarayını solda bırakıp yolun sonunda adeta ufku dolduran kubbeli güç gösterine dönüşen Adalet Sarayı’na doÄŸru ilerlerken Avrupalılık denen olgunun teker teker hangi tuÄŸlalarla örüldüğü, ÅŸehir mimarisi ve simgelerle ayrıntılarda adeta kendini ele veriyor. Ä°ÅŸte, tam karşısında at üstünde elinde kılıcıyla bir heykel… Avrupa’nın tarihi derinliÄŸi ile modern siyasal gerilimlerinin buluÅŸtuÄŸu sembol: 1848’de dikilen Birinci Kudüs Kralı Godefroy de Bouillon heykeli, Haçlı Seferlerindeki bir kahraman üzerinden milli bilinci pekiÅŸtirmeyi hedefliyordu. Tarihi Avrupa bilincini alt üst eden devrimler çağında bu heykel de o büyük çeliÅŸkinin sembolü olacaktır. 1848’de patlak veren isyanda Fransız Devrimi etkisi altında yüzlerce eylemci krala dair bir heykel olduÄŸunu zannedip yıkmak istemiÅŸlerse de, ‘Hz. Ä°sa’nın mezarını kurtaran Cumhuriyetçi bir generalin’ olduÄŸu söylenerek heykel kurtarılır.

Yerleşik tüm değerlerin alt üst olduğu başkaldırı çağından, siyasal ve kültürel geleneklere isyan bayrağı açılan günlerden geçip hala krallığı koruyabilen bir çelişkiler yurdu sanki.

Ãœstelik milliyetçiliÄŸin baÅŸladığı bir kıtada Flamanlarla Volanların Germen soyundan bir kralın hükmü altında birleÅŸmelerinin tuhaf tarihi… Siyasal gerginliklerin tarihte en sakin günlerini yaÅŸadığı, Avrupa BirliÄŸi projesinin hayata geçirildiÄŸi, yani Roma hayalini savaÅŸsız gerçekleÅŸtirmeye en yakın olunan dönemde ayrılıkçı rüzgarların esmesi de Avrupa çeliÅŸkisinin baÅŸka boyutu. Avrupalı liderlerin Roma imparatorluÄŸunu diriltme hayalini gerçekleÅŸtiren AB fikrinin neredeyse tamamlandığı bir dönemde Belçika’da ayrılık seslerinin çıkması görünüşte anlaşılır gibi deÄŸil.

DiÄŸer tarafta Belçika gibi Afrika’da sömürgeler edinen tampon bir devlete bu sömürge kaynaklarının neler getirdiÄŸini düşünmek, bu zamana kadar bu ülkenin neden ayakta durabildiÄŸini, en azından bir boyutuyla, açıklayabilir. Zira Volanların ekonomik gücünü kaybedip Flamanların ekonominin motoru olmaları, buna karşılık Volanları bir tür asalak gibi görmeye baÅŸlamaları ayrılık rüzgarlarının baÅŸlıca nedeni… Nehir kurumuÅŸsa ‘tarihin hatası’ üzerine kurulu tarihi dengeler de her an bozulabilir.

Avrupa BirliÄŸi’nin pek çok kurumuna ev sahipliÄŸi yapması nedeniyle AB baÅŸkenti unvanını hak eden Brüksel’in kalbi Brüksel Meydanı, her anlamda Avrupa’da bulunduÄŸunuzu hissettirmeye yeter. Bu küçük meydanı çevreleyen barok, gotik tarzı mimari eserler bu meydanın (Grand Place) Avrupa tarihi içindeki en tutarlı bütünlük görüntüsü verse de iç dinamikleri, daha doÄŸrusu gerilimlerle, çeliÅŸkilerle oluÅŸan Avrupalılığın izleri farklı bir okumayı gerektirir. Kanatlanmış kuÄŸu resmiyle proletaryanın ütopyasının kaleme alındığı bina, bu yaÅŸlı kıtanın en derin çatlağına iÅŸaret eder. Komünist Manifesto’nun kaleme alındığı söylenen bu binanın tam karşısında Victor Hugo’nun kaldığı yapı meydanı tamamlıyor.

Grand Place’den çıkıp, bir zamanlar bir tür panayır kurulan, yiyecek ihtiyaçlarının karşılandığı, hala eski isimlerini taşıyan dar tarihi sokaklara daldığınızda Belçikalıların folklorik yüzüyle karşılaşırsınız. Her biri turistik meta haline gelen çikolata dükkanları, nostaljik tatların peÅŸinde olanlar için ‘tüketim tezgahı’ gibidir. Çok fazla uzaÄŸa gitmeden bir kaç sokak aÅŸağıda Avrupalı tatların rengi deÄŸiÅŸir, hatta tadı kaçar; daha çok esmer, daha çok başörtülü, daha çok öteki ile karşılaÅŸacağınız bölgenin bu kadar yakında olması sizi ÅŸaşırtabilir. Faslı göçmen işçilerin semti, her haliyle ‘Brüksel’in ötekisi’ olarak sanki tüm çeliÅŸkilerinin üstüne sünger çekmekte; Kuzey ırkının büyüklüğünü, ayrıcalıklığını hatırlatıyor Avrupalı ÅŸuuraltına!

Biraz daha yukarı doÄŸru yürürseniz nerdeyse kralın sarayının duvar komÅŸusu olan semt EmirdaÄŸlılar semtidir. Türklerin yaÅŸadığı, kimi berber dükkânlarında ‘Arko kremli berber’ yazan, Anadolu insanının rengini verdiÄŸi yerlere örnek sokaklar…

Osmanlı, Avrupa kimliÄŸini oluÅŸturan ‘öteki’ idi. Avrupa BirliÄŸi’nin baÅŸkentinde, krala bu kadar yakın, merkezi bir yerde, ötekilerle bir arada yaÅŸayarak, diÄŸer Avrupalılarla karşılaÅŸtırıldığında daha makul iliÅŸkiler, dengeler kurabilmiÅŸ Brükselliler. İçinden geçilen seçim sürecinde, Türkiye ile karşılaÅŸtırıldığında, son derece sönük, heyecansız, ilgisiz bir kampanya sürdürülüyor. Brüksel Meydanı’nı geçer geçmez bazı iÅŸ yerlerinin vitrinlerinde acemi elinden çıktığı intibaı veren afiÅŸler dikkat çekmeye çalışıyor. Türkiye’den gelen birine göre, acemiliÄŸin hüküm sürdüğü, sakin bir seçim kampanyası devam ediyor. Olanca sessizlik içinde başörtülü kadın adaylarla, Müslüman Türk ve Arap isimlerle yeni Avrupa çeliÅŸkisi sahneleniyor.

Avrupa’nın kalbinde Brüksel’in kendi iç çeliÅŸkilerini ne kadar sürdürebileceÄŸi sorusu bir yanda dururken, ona kimliÄŸini veren ötekilerle yaÅŸadığı çeliÅŸkiyi ne kadar sürdürebileceÄŸi sorusuna vereceÄŸi cevap, belki de Avrupa’nın geleceÄŸine ışık tutacak açıklamayı içeriyordur.

Ýlgili YazýlarDünya, Düşünce, Siyaset

Editör emreakif on May 10, 2014

Yorumunuz

Ä°sminiz(gerekli)

Email Adresiniz(gerekli)

KiÅŸisel Blogunuz

Comments

Diðer Yazýlar

Bir Önceki Yazý: